Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomik sorunlar olmalı ama maalesef ülkenin gerçek gündemi iktidar ve muhalefetin elbirliği ile saptırılıyor.
Türkiye’nin bugün konuşması gereken konular açlık, işsizlik, küçük ve orta ölçekli işletmelerin iflası olması gerekir değil mi?
Ama maalesef Türkiye’de bu konuşulmuyor, iktidar sıkıştıkça, ya doğal gaz buluyor ya da aya gideceğimiz söyleyerek gündemi değiştiriyor.
Aslında bunu yaparken, kendi oy tabanına kaba bir şekilde, bunlar nasıl olsa anlamazlar,ne dersem ona inanırlar diyor. Nitekim hatırlanacaktır. Şimdi kayıp olan meşhur damat, bir gün hızını alamamış ve “ Aya dört şeritli yol yaptık desek buna inanacak bir zümre var” demişti.
Yani kendi oy tabanı için; “bunların kafası hiçbir şeye ermez biz ne desek ona inanırlar”, diye böyle bir benzetme yapmıştı. Yani kendi tabanıyla alay etmişti.
Bugün yerli ve milli otomobil, tank, yolcu uçağı, savaş uçağı, tamam şimdi sıra uzayda. Uzaydan para kazanmakta,
Ama bu balon haberler Türkiye’nin sorunlarını çözemeyen iktidarın gündemi değiştirmek için baş vurduğu bir yoldu. Büyük yalanlar söyleyip halkı inandırmak. Ama bu yöntem faşist Hitler dönemi Almanya’sında geçerli bir yöntemdi.
Bugün istediğiniz kadar Medyayı, medya patronlarını midelerinden kendinize bağlayarak şekillendirseniz bile bugün egemen olamadığınız bir sosyal medya gerçeği var. Onun için geleneksel medyayı ele geçirmek halkı uyutmak için artık yeterli olmuyor, olamıyor.
Zira moda tabiriyle “Z” kuşağı dediğimiz 35-40 yaş altı kuşak olayları ve gerçek gündemi sosyal medya aracılığı ile takip ediyor. Onun için onları yalanlarla, balon haberlerle kandırmak mümkün değil.
Tabii bu gerçek gündemi konuşmamak sadece iktidarın işine gelmiyor.
Büyüğü ile küçüğü ile muhalefetinde bu durum işine geliyor. Çünkü gerçek gündemi konuşursanız, muhalefetin de bu gündem konuları ile ilgili çözümlerini ortaya koymaları gerekiyor.
Ama şu ana kadar muhalefet kanadı da bu sorunları nasıl ve ne yaparak çözecekleri konusunda somut bir şeyler söylemiyorlar.
Muhalefette bu gün aynen iktidar gibi gündemi değiştirme yollarını arıyor, yoksulluğu nasıl çözeceğini, üretimi, verimliliği nasıl arttıracağını gündeme getirip anlatmak, Irak’ta Suriye’de verilen şehitlerin, elde edilen gayrimeşru servetlerin hesabını sormak yerine onlarda kolayını buldu, iktidar bloğu karşısında “ittifak” söylemiyle, durumu idare ediyorlar.
Bu ittifak söylemi olmazsa, toplum Cumhuriyet Halk Partisi’nin projelerini ve çözüm yollarını duymak isteyecektir.
Bu çözüm yollarını eleştirmeye başlayacaktır. İşte bütün bunlardan kurtulup, birilerinin istediği parti olmanın yolları, ittifak söylemi içinde ülkenin asıl gündeminden uzaklaşılmaktadır.
Özellikle CHP, batılıların istedikleri, kuruluş temellerinden koparılmış bir duruma geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi, emperyalizme karşı savaşarak kurtuluş ve kuruluşu gerçekleştiren bir partidir.
Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk Milliyetçiliğinin; sosyal adaleti ve kalkınmayı temel kabul eden Devletçiliğin; yurttaşların farklı yaşam tarzlarına ve inançlarına saygılı laikliğin; hümanist ve dayanışmacı Halkçılığın; aydınlanmanın ve demokratik Devrimciliğin partisidir.
Demokrasinin, güçler ayrılığının ve evrensel ölçülerde bağımsız yargı sisteminin ısrarlı takipçisidir.
Bütün bu değerlerini hayata geçirmek için demokratik toplumsal muhalefeti örgütlemek zorundadır.
İşte iktidarıyla muhalefetiyle, Anayasa, Ay’a gitme, İttifaklar tartışmaları aynı amaca, ülkenin gerçek gündeminden uzaklaşmaya hizmet eder.