Size bugün bir hikaye anlatarak başlayacağım…
Bu hikayede iki kişi var. Çok ileri tarihte Ankara’da pek mühim bir işleri var, öyle ki hayat memat meselesi. Beyler İstanbul’da ikamet ediyor. İçlerinden en cevval olanı diyor; hadi çıkalım yola geze geze gideriz, öbürü de tabi cevval ne derse o ikiletmez. Atlıyorlar arabaya ki arabada başkasından emanet, çeviriyorlar kontağı çeyrek depo yakıt var, İstanbul – Ankara 500 km, demiyor ki ikisinden biride bu araba bu yakıtla Ankara’yı görmez. O da ne! panelde birde motor ikaz uyarısı var… Yahu bu araba yolda mı kalır, yanar mı, yoksa bu şuursuzlukla bir yere mi toslar demiyorlar… Öyle ki gidecekler, sonu uçurum olsa da…
Bu kısa hikayede ki ana tema maalesef bugünün CHP’sidir. Kişileri söylememe bile gerek olmadığını düşünüyorum…
Bildiğiniz üzere Bu hafta sonu, eğer bir yol kazası olmazsa yada birilerinin aklı başına gelmezse CHP ön seçim adı altında tasdik yapacak. Haftalardır eleştiriyorum ama sesimiz zerre olmuyor, atı alan Üsküdar’ı geçmiş tabiri caizse… Seçime girecek olan tek kişi, yani CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı mevcut İBB başkanı İmamoğlu işi gücü bırakıp, İstanbul’u da taca atıp başladı Türkiye turuna. Maşallah hızlıda geziyor, bu hızla giderse 1 aya tüm memleketi dolanacak. Ya sonra?
Ne olacak bir ayın sonunda? Size kapalı kapılar ardında kesin seçim olacak vaadi verildi de bizim mi haberimiz yok? Veyahut İmamoğlu il il gezerken, CHP genel merkezi erken seçim için ne yapıyor İmamoğlu’nu alkışlamaktan başka? Hiç. İmamoğlu geçenlerde Candaş Tolga Işık’a konuk olduğu programda ; ‘’ Önceden Adayımızı 50 -60 gün kala belirliyorduk. Şimdi daha erken belirleyeceğiz yola koyulduk, 23 Martta demokrasi şöleni yaşayacağız’’ dedi. Yahu arkadaş, hadi adaylık oldu. Siz partiyi getirdiğiniz son noktada, milletin önüne sandığı erken getirecek potansiyeli görebiliyor musunuz? Önceden CHP gündem belirleyen bir partiydi. Şu an da gündeme gelme sebebi, emekli, işçi, asgari ücretli vs. için etkin mücadele vererek iktidarı yıldırmak değil, tamamen ‘’ İmamoğlu’nun İkbali’’
Ayrıca hangi demokrasi şöleni? Son 10 gündür İmamoğlu, günde en az iki SMS ve E-Posta atıyor üyelere. Ne diyor? ‘’Gel, seç tarihe geç’’. Meali, ‘’Gel beni tasdikle’’… O da yetmiyor, İl ve İlçe başkanlıkları üyeleri arıyor. Ne diyor? ‘’Oy kullanacak mısınız? ‘’ Anlayacağınız birde oy kullanıp kullanmayacakları fişleme başlamış geçmiş olsun. Daha Milletvekilleri ve genel merkezden atılan SMS leri saymıyorum bile… Sevgili okurlar bakın, şu anda yapılan bu saçma sapan işler bana da söylemesi çok ağır geliyor ama AKP vari işler. CHP’nin omurgası ile oynanıyor, dönen panayırda kimse bunun farkında değil. CHP kurumsallığına aykırı bir işleyiş var ve bu kabul edilemez.
İKTİDAR! İKTİDAR!
Evet biliyorum hepimiz, memleketin tüm muhalifleri, düzenin değişmesini isteyen tüm kesimlerin içinde bu başlık slogan atıyor adeta. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz ancak atlıyoruz, bir kişinin ikbalinin peşine düşerken, diğerlerini görmezden geliyoruz. Memleketi yönetecek kadroları dizayn edip, yerel güçle rüştümüzü en az bir sene daha ispat etmek varken, birilerinin gazıyla sonunun hayal kırıklığı apaçık olacak yollara sevk ediliyoruz. Dereyi görmeden paçaları sıvamanın en çok acı tecrübesini yaşamamıza rağmen akıllanmıyoruz. Bir de yağmurdan kaçarken doluya tutulma ihtimalini göz ardı ediyoruz.
SAMİMİLERSE
Araba bozuk, arabadakiler desen diyecek yok ama, İstanbul’u çıkmadan köprüye varmadan, son çıkış olarak bir öneri yapayım. ( Tabi ki rehavet içinde olanların umurunda bile olmayacak) en azından buradan tarihe not düşeyim.
Eğer samimiyseniz tek kişilik bir tasdik yerine Parti meclisi karar alsın, istesin istemesin oy pusulasına Mansur bey inde adını yazın. Hatta ne kadar emanetçi de olsa Genel başkandır, gönlü kalmasın Özel’i de ekleyin. Çerçeveyi büyüterek de üye olsun, olmasın oy kullanmaya müsait ve isteyen tüm yurttaşlarında önüne sandığı koyun. ( Erkenden, İl il gezmek kadar maliyetli olmayacaktır.) Samimiyseniz bunu yapın sonuçlarını görelim. Ekrem bey bizi utandırsın…
Yaparlar mı? Tabi ki yapmazlar.
Direksiyonu aklı başında biri devralmazsa bu yolun sonu şarampol.
Haklı çıkmaktan çok korktuğumuz günlerdeyiz. Göreceğiz, yaşayıp göreceğiz. Yine de umarım biz yanılırız. Yanlış öngörmüşüz der, hatamızı kabul ederiz. Erdemdir…
Kalın sağlıcakla…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: