Mağduriyet Destanı – Nafiz Şahin Yazdı

Mağduriyet Destanı – Nafiz Şahin Yazdı
Yayınlama: 08.12.2025 11:39
A+
A-

Ozanlık geleneğinde ‘’ayak vermek’’ diye bir söz vardır.

Aşık atıştığı rakibine, dörtlüğün sonunda bir ayak (uyak) verir. O aşık, o ayak üzerine dörtlük söyler.

Futbol dilinde buna ‘’pas’’ denir.

‘’Ayak vermek’’ kavramı siyasette pek makbuldür.

2002 seçimlerinde AKP mağduriyet deşeliyordu. Erdoğan, 4 aylık hapis cezasını meydan meydan anlatılıyordu.

Şiirleri yüzünden yıllar yılı hapis yatan Nazım Hikmet bu kadar mağdur olamamıştı. İstanbul’un işgal günlerinde evlerinden alınıp meçhule götürülen Malta sürgünleri bile böyle mağduriyet yaşamamıştı.

İşte AKP kapı kapı mağduriyet anlatırken, tam ceza sahasına süzülerek bir pas geldi.

Mağduriyet üzerine ayak ararken; seçime 3-5 gün kala, demokrat görüşleriyle tanınan, anlı şanlı bir hukukçu, ‘’AKP kapatılmalıdır!’’ dedi.

İşte aranan ayak!

AKP bu pası gole çevirdi, bu ayakla mağduriyetine mağduriyet kattı.

Mağduriyetin destanını yazdı.

AKP karşıtı hukukçunun verdiği ayak, AKP’ye can suyu oldu.

Kardeşim, seçime 3 gün var. ‘’AKP kapatılsın’’ diyerek ne amaçlıyorsun?

3 günde kapatılma dilekçesi bile yazamazsın.

Herkes AKP’yi ısırdığını sanırken, o AKP’ye hayat öpücüğü verdi.

O mağduriyet AKP’de alışkanlık yarattı. Seçim stratejisine dönüştü.

Bazen Hollanda’ya bir bakan gönderdiler, oradan mağduriyet devşirdiler. Bazen FETÖ’den, bazen patlayan bombalardan, bazen direnişlerden; bazen bekadan, bazen zekadan…

Kutu kutu dolarları çalanlar, Reza’dan avantayı kapanlar bile mağdur oldu.

Seçimleri mağduriyet yarışına dönüştürenler; her seçimde ya salya sümük ağladılar ya da halkı gerip, kavga yaptırıp, tabanlarını kemikleştirdiler.

Kazanamayacağı seçimleri kazandılar.

Hem sosyal demokrat partilerin bölünmeleri hem de ‘’AKP kapatılsın’’ la gelen mağduriyet, ülkenin çeyrek asrını esir aldı.

Siyasetçiler boşuna proje üretmesinler!

Muhteşem projeler hazırlayacağınıza, refah vaat edeceğinize kıyısından köşesinden bir mağduriyet yakalayın oylar sizin…

Ceza sahasına girer girmez kendisini yere atan futbolcu gibi AKP bu işin uzmanı oldu.

Mağduriyet fırınından çok ekmek yediler.

Ama bu kez yörünge şaştı; AKP kendi elleriyle mağdur yarattı.

Görünen o ki iktidar hırsı gözlerini kararttı.

Eskinin mağdurları mağrur oldu.

AKP, çeyrek asırlık mağduriyet bayrağını muhalefete teslim etti.

İktidarı da teslim edecek gibi görünüyor.

Hem saraylarda yaşayacaksın, has bahçelerde ejder meyveli smoothieler yudumlayacaksın hem de ‘’Mağdurum ben mağdurum’’ edebiyatı yapacaksın…

O fukara edebiyatının okuyucusu kalmadı.

Herkes romanın sonunu biliyor.

Erdoğan’ın dört ay VİP cezaevinde kalmasına karşılık başta İmamoğlu olmak üzere CHP’liler aylardır gökyüzüne hasret…

Üstelik İmamoğlu’nun diploması bile çalındı.

Bir de ‘’CHP kapatılsın’’ diyen çıkarsa, bu iş tamam!

1957 Trabzon doğumlu. 1980 yılında AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1978 yılında Ankara Belediyesi Basın Yayın Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. Ardından Çankaya Belediyesi Eğitim ve Kültür Müdürlüğü ile Kültür Bakanlığı Protokol Müdürlüğü görevlerinden bulundu. Kültür Bakanlığı Basın Danışmanı, Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı ve Azerbaycan ile Kırgızistan Büyükelçilikleri nezdinde Kültür ve Tanıtma Müşaviri olarak çalıştı. 2013 yılında emekli olduktan sonra Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’na danışmanlık yaptı. Yurtiçi ve yurtdışında 8 fotoğraf sergisi açtı. Ankara’nın Martıları ve Politik Hacı isimli yayınlanmış iki kitabı bulunuyor.