Ömer Faruk Eminağaoğlu :Can Atalay’ın milletvekilliği hukuken düşmedi

Ömer Faruk Eminağaoğlu :Can Atalay’ın milletvekilliği hukuken düşmedi
Yayınlama: 31.01.2024 15:38
A+
A-

Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve AYM’nin 2 kez hak ihlali kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararı TBMM Genel Kurulu’nda okundu.

‘MİLLETVEKİLLİĞİ HUKUKEN DÜŞMEDİ.TBMM TUTUMU KARŞISINDA NE YAPILACAK?’

YARSAV Kurucu Başkanı,Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Eminağaoğlu yaptığı açıklamada Atalay’ın milletvekilliğinin hukuken düşmediği söylerken TBMM’nin bu kararı sonrası neler yapılacağını açıkladı.

Ömer Faruk Eminağaoğlu açıklamasında şunları söyledi:

TBMM’nin bilgisine sunulan 3.1.2024 tarihli Yargıtay kararı olmuş.

AYM md 84/2 ye göre yargılamayı yapan mahkeme kararı sunulmalı.
Bu nedenle düşen milletvekilliği yok.
***
Kaldı ki yerel mahkeme kararı da AYM kararı nedeniyle kesinleşmemiş.
Düşen milletvekilliği yok.
***
Sadece kesinleşen yargılamayı yapan mahkeme kararı TBMM bilgisine sunulabilir. Kesinleşmeyen mahkeme kararı sunulamaz. Sunulsa bile hukuken sonuç doğurmaz.
Düşen milletvekilliği yok.
***
Bekir Bozdağ’ın iki dudağı arasından, bu koşullarda “milletvekilliği düşmüştür” sözü çıkmakla, milletvekilliği düşmez. Kendisi Anayasanın üstünde değil.
***
TBMM Genel Kuruluna kurum dışından yazılar yürütme organı olan CB’nin tezkeresi yoluyla gelebilir.
Hiç bir Kurum doğrudan TBMM Genel Kuruluna yazı yazamaz. Yazarsa bu silsile için TBMM’nin yazıyı geri çevirmesi gerekiyor.

Yargılamayı yapan merciin yani İstanbul 13 ACM’nin “varsa bir kesinleşmiş kararı”, o yer Cumhuriyet Başsavcılığı yoluyla Adalet Bakanlığına, Adalet Bakanlığınca da Cumhurbaşkanlığına gönderilmesi gerekiyor.

Kesinleşen kararın da, Cumhurbaşkanlığı tezkeresi yoluyla TBMM Genel Kurulu’na sunulması gerekiyor.

Olayda yerel mahkeme çıkışlı bile bu silsileyle hiçbir yazı gönderilmemiş.
Kesinleşen yerel mahkeme kararı gönderilmemiş ki…
Kesinleşen bir karar yok ki…

Kesinleşen bir karar olmayınca Yargıtay 3 CD, doğrudan TBMM’ye yazı yazarak, sadece “kendi kararını” iletmiş.

Kaldı ki, Yargıtay 3. CD doğrudan TBMM’ye yazı da yazamaz.
Yargıtay 3 CD Yargıtay dışına adli yazışmalarını sadece Yargıtay CB aracılığı ile, idari yazışmalarını da sadece Yargıtay Başkanlığı aracılığı ile yapabilir.
***
Yargıtay tarihinde ilk kez bir Yargıtay CD, doğrudan TBMM’ye yazı yazıyor.
Bu, AYM’ye de yapıldığı gibi, TBMM’ye saygısızlık, TBMM’nin manevi şahsiyetine saldırıdır.

İlk kez TBMM Genel Kurulunun bilgisine sunulma yöntemine aykırı yazışma yapılarak, Yargıtay yetkisi de olmadığı halde, doğrudan Genel Kurula yazdığı ve TBMM Genel Kurulu’nu hedef/muhatap aldığı yazı ile TBMM’nin manevi şahsiyetine de saldırmıştır.
TBMM Başkanlığı bu duruma seyirci kalmıştır.
Yargıtay, kendini TBMM üstünde görmüş, anayasayı ihlal etmiştir.
***
TBMM dışından gelen yazılar yürütme organı tezkeresi yoluyla Genel Kurula sunulması gerektiği için,
Nasıl ki FETÖ bombaları TBMM ye düşmüştü.
Yargıtay yazısı direk GENEL KURULA düşmekle, Yargıtay, TBMM Genel Kuruluna adeta bomba atma hadsizliği göstermiştir.
***
TBMM tutanağına göre, TBMM Genel Kurulunda okunan yazı içeriğinde, engellilik yaratan AY md 76’daki suçun niteliği ve/veya cezanın miktarı ise, bu bilgi de yer almıyor. Yani seçilme yeterliliğini ortadan kaldıran suçun niteliği ve/veya ceza miktarı da TBMM bilgisine sunulmuş değil!
***
Bu durumda ÇÖZÜM:

1- Usul tartışması yoluyla TBMM tutanakları alınıp TBMM Genel Kurulunda okunacak. Kesinleşmeyen veya yanlış kararın okunduğu ve düşme olmadığı görülecek.

Ya da;

2- AYM’ye başvuru yapılacak

Bu süreçte Can Atalay’ın milletvekilliği hukuken düşmediği halde, AKP yönetimi/TBMM yönetimi fiili uygulama ile düşmüş gibi hareket ediyor.

Can Atalay hakkında düşme hali konusunda uygulanan madde Anayasanın 84/2 nci maddesi. Bu maddeye göre düşme konusunda Genel Kurul tarafından bir karar alınmıyor, düşme konusundaki karardan sadece TBMM bilgilendiriliyor.

Anayasa 85 nci maddede de, düşme “kararları” konusunda AYM’ye başvuru yapılacağı düzenleniyor ancak bu maddede de AY md 84/2 sayılmıyor.

AYM ise uygulamada, AY md 84/2 uyarınca Genel Kurul tarafından bir karar verlmediği için iptal işlemi olamaz. Ancak milletvekilliği düşmediği halde düşmüş şekilde işlem yapılması karşısında, milletvekilliğinin “devam ettiğinin tesbitine” karar veriyor.

Şimdi AYM yine böyle karar verecek mi…
AYM böyle karar verirse, TBMM önceki gibi davranıp AY md 153/son uyarınca AYM kararına uyacak mı, yoksa yine Yargıtay’ın çizgisinde mi hareket edecek soruları karşımıza çıkıyor…

1- Gergerlioğlu yazışma yöntemini gösteren karar.

2- Yargıtayın iş bu karar diyerek kendi kararını göndereceğini belirttiği kararı

3- Atalay konusunda doğrudan Yargıtay 3 CD nin Genel Kurula yazı yazıp kendi kararını ekte gönderdiğini belirttiği, Genel Kurula ulaşanın Yargıtay kararı olduğunu gösteren tutanak

 

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi