Resmin Büyüğü, Madalyonun Öteki Yüzü – Melih Demirel Yazdı

Resmin Büyüğü, Madalyonun Öteki Yüzü – Melih Demirel Yazdı
Yayınlama: 07.04.2025 16:49
A+
A-

Kısa bir bayram arasının ardından merhaba… Tabi, yüzlerce gencimiz bayramı ailelerinden uzakta tutuklu geçirirken, Kıymetli Mahir Polat zindanlarda ölüm kalım mücadelesi verirken, birde üstüne değerli sanatçımız Volkan Konak’ı kaybetmişken, bayram ne kadar bayram oldu takdirinizdir…

Tabi biz araya girdik ama, canım memleketimde nabız hiç düşmedi… Siyaset yine o biçim… Tabiri caizse yanıyor…

Bildiğiniz üzere Mart ayı CHP ve ülkemiz açısından DERT ayı olmuş, gözaltılar, tutuklamalar, şaibeler, sansasyonlar vs. derken Özgür Özel’de kayyuma karşı defans hamlesiyle kendince  doğru bir manevrayla olağanüstü kurultay kararı almıştı. Adına yakışır Olağanüstülükte olan o kurultay dün yapıldı. Kararın doğruluğu Özgür Özel açısından şurada ; Ola ki 38.Kurultayda bir şaibe durumu tespit edildi ve kurultay iptal edildi. Dolayısıyla dün yapılan kurultayda meşruluğunu yitirir ancak, Özel arkasına Saraçhane’de aldığı ve devam ettirdiği  rüzgarla artık ‘’Emanetçi’’ gömleğini çıkartıp CHP Genel Başkanı oldu diyebiliriz. Bu dakikadan sonra da işler tamamen dayanışma ruhu içinde ve duygusallık çerçevesinde ilerleyeceği için, geçmişte ki varsa hak ihlalleri de maalesef ki bir şekilde sindirilir delege tarafında…   Kayyumda atansa partiye bir kurultay tekrarı olacağı için, şu atmosferde elli kez de olsa yine genel başkan  seçilir. Ama olmazların olduğu, her an her şeye şaşırdığımız  bir ülkede yaşadığımızı da kulaklara iliştirerek devam edelim…

ASALIM ŞU BAY KEMAL’i

Müsebbibi olduğumuz bir söylem var nedir bu? ‘’Hak Hukuk ve Adalet’’ bakın bu söylem bir slogandan ötedir ve herkes için geçerlidir. Ekrem İmamoğlu mesela, politik olarak ayrılıklarımız ortadadır. Ancak İmamoğlu’nu defalarca eleştirsem de, kendisine yapılan bir hukuksuzluğu görmezden gelemem. Nitekim haftalarca Ön seçime çadır tiyatrosu deyip, yerden yere vurup, olay artık bir hukuksuzluğa değdiğinde ise bu bir referandumdur deyip en önde koştuk.  Yetiştiğimiz değerlerin gereği de budur.

Öte yandan Kılıçdaroğlu’na yapılan bir haksızlık var onu da görmezden gelemem. Bakın eleştiri, sert eleştiri ayrı, haksızlık çok ayrı bir şey. Kemal bey benimde eleştirilerime gerek yüz yüze gerekte sosyal mecralarda defalarca maruz kalmıştır. Ancak burada ince çizgi haksızlıktır. Eleştireceğiz ama haksızlık etmeyeceğiz. Ortada ki haksızlık şu; Kılıçdaroğlu son bir yıldır, bir olay olup konuştuğunda ‘’Vay efendim siz neden konuştunuz buna gerek yok’’ deniyor. Konuşmayıp sessiz kaldığında ‘’ Vay efendim siz neden susuyorsunuz buna gerek yok’’ deniyor. Anlayacağınız bir tutarsızlık ve günah keçisi sendromu var. Bu geçen seneye kadar Muharrem İnce’ydi, kendisi Saraçhane’de kurtardı paçayı. Gerçi Maltepe’de beklediği olmadı ama neyse. Son günah keçisi Bay Kemal. Dilerseniz, Sn. Aytun Çıray’ın dediği gibi ‘’Asalım şu Bay Kemal’i’’ de herkes rahat etsin… Unutmayın bizim memleket tuhaftır, dün günah keçisi olarak linçe maruz kaldığınız gibi, yarına kahraman olma olasılığınızda vardır. Örneği de çoktur…

CHP’nin CUMHURBAŞKANI ADAYI…

Geldik yazının başlığına, Resmin büyüğüne ve de Madalyonun öteki yüzüne. Özgür Özel kurultay kararı aldıktan birkaç gün sonra sosyal medya hesaplarımda bir paylaşım yapmıştım. ‘’ Bu Saraçhane Rüzgarı Özgür Özel’i Cumhurbaşkanı  aday pusulasına kadar sokar.’’ Diye…  Adım adım oraya gidiyoruz desek duygusal muhalif yoldaşlarım tarafından linçe maruz kalmam sanırım.  Açalım… Ekrem İmamoğlu’nun artık aday olabileceğini mevcut durumlardan ötürü asla düşünmüyorum. Bizim diğer forvetten de zaten ses seda yok jübileyi yaptı gibi. Bu durumda emanetçi gömleği Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde tekrar giyilir diyorum. Umarım yanılırız ama mevcut ortama bakınca hiçte sanmıyorum. Sosyal Medya teorisyenlerinin, eli vileda sopalı kahin tv yorumculularının dediği  gibi, artık birileri kendine aday mı belirliyor dersiniz, yoksa hakkıdır yürüsün mü dersiniz, yada o bu değil kim olursa aday kazanır mı dersiniz bilmiyorum. Sadece 2023 Kola kutusu hikayesi diyor, sizi de derin düşüncelere sevk ediyorum…

UMUT…

Hiç olmadığı kadar yüksek bir muhalif havadayız. Partiler üstü desek tamda lafın gediğidir. Heyecanlı gençler bu memlekette bir değişim yapacak bu apaçık. Ancak bunun nasıl ve hangi muhalif kadrolarla olacağı ise koskoca bir muamma… Sine-i Millet diyerek ana muhalefeti bu topluluğun önüne beklerken, bu heyecanlı topluluk tüm muhalefet bloğunun önünde liderlik ediyor siyasilere…

Mevzu siyaseti geçkin dedik ya hani, işte bu gençlerin o bıkkınlığının yanında, Büyük resimmiş, madalyonmuş umurlarında değil. Açıkçası köhne siyasette umarlarında değil. Tek istekleri  GELECEK.
Ondan mütevellit bu çocukların umutlarını kendilerine kalkan yapmaya kalkan olursa, ikballerinin dertlerine düşerlerse, hele bir de otuz altında yokuz deyip altında da olmaktan, yumuşamaktan, eğilip bükülmekten benzer bir tavır alırlarsa, varsın gerisini kendileri düşünsünler…

Anlayanlara, anlatanlara, kulakların üstüne yatmayanlara, güzel yarınlara inanlara, mücadeleyi sırtlayanlara, vicdanı nefsinden büyük olanlara selam olsun…

Kalın sağlıcakla.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

1994 Ankara doğumlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Maliye bölümü mezunu. Evli, bir kız çocuğu babası.