Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DEM Parti arasında 13 yıl aradan sonra gerçekleşen yüz yüze görüşme, siyasi kulisleri hareketlendirdi. Sözcü Gazetesi’nden Başak Kaya’nın haberine göre, DEM Parti heyeti görüşmede “13 maddelik” bir talep listesi sundu. Kamuoyuna yansıyan bu iddialar, başta güvenlik çevreleri olmak üzere pek çok kesimin tepkisini çekti.
DEM Parti’nin iddia edilen talepleri arasında “Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması”, “PKK’nın silahsızlandırılması için özel yasa çıkarılması” ve “Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesi” gibi başlıklar yer aldı. Listede ayrıca kayyum uygulamasının kaldırılması, cezaevindeki belediye başkanlarının göreve iadesi, hasta tutukluların salıverilmesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına mutlak uyum gibi maddeler de bulunuyor.
İddia edilen 13 talep şöyle sıralanıyor:
Öcalan’ın tecridi kaldırılsın, iletişim özgürlüğü güvence altına alınsın.
PKK’nın silahsızlandırılması için özel yasa çıkarılsın.
Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesi yasalarla güvence altına alınsın.
Demokratik Dönüşüm ve Barış Kanun Teklifi hazırlansın.
Hasta tutuklular salıverilsin.
Barış süreci için Meclis’te özel yetkili komisyon kurulsun.
TBMM Başkanı tüm partilerle uzlaşı metni hazırlasın.
Belediyelere kayyum atamaları sona ersin.
Cezaevindeki belediye başkanları serbest bırakılsın ve göreve iade edilsin.
Umut hakkı yasa teklifleri gündeme alınsın.
Örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın.
Terörle Mücadele Kanunu değiştirilsin.
AİHM ve AYM kararları mutlaka uygulansın.
Bu taleplerin kamuoyuna yansıması sonrası dikkat çeken bir açıklama da Emekli Amiral ve yazar Türker Ertürk’ten geldi. Sosyal medya platformu X üzerinden paylaşım yapan Ertürk, görüşmenin içeriğine sert tepki gösterdi.
Ertürk açıklamasında, söz konusu taleplerin Türkiye Cumhuriyeti’ne yöneltilmiş bir teslimiyet dayatması olduğunu belirterek “Bu istekler; Türkiye Cumhuriyeti’nden teslim olmasını, yenildiğini kabul etmesini, mütareke yapmasını ve arkasından Sevr 2.0’ı imzalamasını talep etmektir.” ifadelerini kullandı.
Ertürk, açıklamasının devamında tarihi bir hatırlatma yaparak Osmanlı’nın son dönemine atıfta bulunarak “Yaklaşık 105 yıl önce Vahdettin saltanatını kurtarmak için Sevr 1.0’a evet demişti.” dedi.
Bu sözlerle hem geçmişten gelen tarihî travmalara hem de güncel siyasetteki kırılma risklerine işaret eden Türker Ertürk’ün açıklaması, görüşmenin sadece diplomatik bir temas olmadığını; çok daha derin ve ideolojik bir zeminde şekillendiğini ima ediyor.
Görüşmenin içeriğiyle ilgili henüz Cumhurbaşkanlığı cephesinden resmi bir açıklama yapılmazken kulislerdeki bu iddialar, Türkiye’nin önümüzdeki süreçte hem iç siyasette hem de milli güvenlik düzleminde yeni tartışmalara sahne olacağının göstergesi olarak yorumlanıyor.
“Bu istekler; Türkiye Cumhuriyeti’nden teslim olmasını, yenildiğini kabul etmesini, mütareke yapmasını ve arkasından Sevr 2.0’ı imzalamasını talep etmektir. Yaklaşık 105 yıl önce Vahdettin saltanatını kurtarmak için Sevr 1.0’a evet demişti.”
Not: Haberde yer alan görüşler, ilgili kişilerin beyanlarından ibaret olup, kamuoyunu bilgilendirme amacıyla aktarılmıştır.