Türker Ertürk’ten TSK ile ilgili dikkat çeken bir açıklama
14 Mayıs seçimlerine kısa bir süre kala bugün (E) Amiral ve yazar Türker Ertürk dikkat çeken ikinci bir paylaşım daha yaptı.
Ertürk “TSK’nın seçim sonuçlarına tavrı ne olacak?” başlığıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Atatürk öldüğünde Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’a Cumhurbaşkanlığı teklif edildi. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı ancak Meclis içerisinden seçilebilirdi.
Bu yüzden Çakmak teklifi reddetti ve ‘’Meclis kimi uygun görür ve seçerse o benim de Cumhurbaşkanım olur’’ demişti. ‘’Peki meclis Satı kadını (Satı Çırpan 1935 Ankara Milletvekili) seçerse ne olacak?’’ dediler, Çakmak’ı kışkırtmak için. Bunun üzerine Çakmak ‘’Yeter ki bu seçilme Anayasa ve hukuka uygun olsun o benim de Ordu’nun da Cumhurbaşkanı olacaktır’’ demiştir.
14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti seçimi kazanınca TSK yine seçim sonucuna ve halkın iradesine saygı gösterdi. Aksine kışkırtmalar olmasına rağmen. Yani ‘’Yeter söz milletindir’’ iradesine saygı duydu.
6 Kasım 1983’de de öyle oldu. İktidarda 12 Eylül Askeri darbe hükumeti olmasına ve Kenan Evren açıkça Turgut Sunalp’in Milliyetçi Demokrasi Partisi’ni desteklemesine rağmen seçimi Özal kazanınca TSK halkın bu tercihine saygı göstermiştir.
3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde Anayasa’mıza göre suç olmasına rağmen ‘’ELHAMDÜLİLLAH ŞERİATÇIYIM’’ diyen Tayyip Erdoğan’ın partisi seçimi kazanınca yine TSK’dan bir itiraz ve müdahale gelmedi ve halkın demokratik tercihine saygı duyuldu. Ama iktidar için demokrasi kendi ifadeleri ile sadece bir ‘’tramvaydı’’ demokrasiyi yok etmek için.
15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi’ni de akamete uğratan ve tercihini demokrasiden yana kullanan yine TSK’nın Kuvayı Milliye ve Atatürk’ten gelen genetik kodlarıydı. İktidarın 15 Temmuz için anlattıkları külliyen doğru değildi.
Mazisi şan ve şerefle dolu kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri laik, demokratik bir hukuk devleti olan Cumhuriyete ve Anayasamıza bağlılık yemini etmiştir.
Bu kapsamda TSK’nın aidiyeti ve sadakati; Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve Türk Milleti olarak adlandırılan Türkiye Halkına, onun demokratik iradesine ve yeni seçtiği Cumhurbaşkanı’na olur.”