Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” adıyla geçtiğimiz yıl bir proje başlatmıştı.
Bu projenin tartışmaları devam ederken bu defa Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz günlerde 2024-2028 Stratejik Planı yayınladı.
Hayatın her alanına girmeyi hedefleyen planda 4-6 yaş çocuklara verilecek dini eğitimin önemine dikkat çekiliyor, eğitimin verilebilmesi için gerekli bütçe artışını yapılması isteniyor. Özellikle üniversiteli gençlere ulaşılamadığında yakınılan strateji planında, yurt açma izninin verilmesi, cami derneklerinin Diyanet İşleri Başkanlığına bağlanması talep ediliyor. Planda risklerin başında ise sekülerleşme, kadın ve LGBTİ hareketi sayılıyor.
Gazeteci yazar ,Hayvan Özgürlüğü Aktivisti Zülâl Kalkandelen Cumhuriyet gazetesinde dün (24 Nisan 2024) “Eğitimdeki dinselleşme kitlesel çocuk istismarıdır!” başlığıyla yayınlanan yazısında yaşananlara tepkisini gösterdi.
Kalkandelen bu projelerdeki asıl amacın, karşıdevrim tarikatına mürit yetiştirmek! olduğunu söylerken “Cumhuriyet Devrimi’nin değerlerine uzak, kendini ümmet toplumunun bir üyesi olarak gören, laikliği ağzına bile almayan, sorgulamayıp sadece biat eden, siyasal İslamcı iktidarların peşinde ve tarikatların cenderesinde sıkışıp kalmış bir insan modeli yaratılmak isteniyor.” ifadelerini kullandı.
Yazının devamı : Cumhuriyet