Cumhuriyet gazetesi yazarı Zülâl Kalkandelen, bugün kaleme aldığı “Bu bir suç duyurusudur!” başlıklı yazısında, 15-16 Şubat 2025 tarihlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirilen HÜDA PAR’ın “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda anayasal düzenin hedef alındığını ve açıkça suç işlendiğini vurguladı. Çalıştayın sonuç bildirgesinde, Cumhuriyet’in “yüz yıllık kayıp” olduğu ifade edilirken, Kürt meselesinin çözümü için ulus devletin tasfiyesi ve İslam’ın referans alınması gerektiği savunuldu.
Kalkandelen, söz konusu bildirgenin anayasanın ilk dört maddesine aykırı olduğunu belirterek, bu çalıştayın yalnızca laik Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okumakla kalmadığını, aynı zamanda ülkeyi Suriye benzeri bir yapıya sürükleme projesinin parçası olduğunu ifade etti.
Çalıştayda dile getirilen talepler arasında;
Hizbullah bağlantılarıyla bilinen çevrelerin öncülüğünde düzenlenen çalıştaya, eski ve mevcut AKP milletvekilleri, DEVA Partisi temsilcileri ve tarikat yanlısı isimler de katıldı. Çalıştayda konuşan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş, “Şeyh Sait’in hain değil şehit olduğunu” iddia ederek devleti suçladı ve Cumhuriyet değerlerine meydan okuyan açıklamalarda bulundu.
Zülâl Kalkandelen, yazısında adalet mekanizmasının Cumhuriyet karşıtlarına karşı işlememesine sert tepki gösterdi. Geçmişte muhalif isimleri sert ifadeler nedeniyle cezalandıran yargının, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve anayasal düzene meydan okuyan HÜDA PAR’a karşı hiçbir adım atmamasının çifte standart olduğunu belirtti.
Kalkandelen’in yazısında özellikle şu ifadeler dikkat çekti:
“İktidarı eleştiren aydınlar tutuklanırken, laik Cumhuriyet’e meydan okuyanlara göz yumuluyor. Adalet terazisi, konu HÜDA PAR olunca çalışmıyor!”
Kalkandelen ayrıca, HÜDA PAR’ın TBMM’ye girmesinin AKP’nin bilinçli bir tercihi olduğunu hatırlatarak, iktidarın bu tehlikeli yapılanmayı meşrulaştırdığını ifade etti.
Kalkandelen’in yazısında vurguladığı gibi, emperyalist güçlerin desteklediği bölücü unsurlar, Türkiye’yi Irak ve Suriye’ye benzer kaotik bir yapıya sürüklemeye çalışıyor. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca emperyalist senaryoları boşa çıkarmış bir milletin eseri olarak, bu tür girişimlere karşı kararlılıkla mücadele etmek zorunda.
Zülâl Kalkandelen’in sert uyarısıyla gündeme taşıdığı HÜDA PAR çalıştayı, Türkiye’nin geleceği için sadece siyasi değil, hukuki ve toplumsal bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor. Peki, Cumhuriyet’i savunmakla görevli olanlar bu açık tehdide karşı harekete geçecek mi?
YAZIYI OKUMAK İÇİN : CUMHURİYET