Zülâl Kalkandelen: “Yeni Açılım Süreci Türkiye’nin Birliğine Tehdit!”

Zülâl Kalkandelen: “Yeni Açılım Süreci Türkiye’nin Birliğine Tehdit!”
Yayınlama: 13.03.2025 16:10
A+
A-

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Zülâl Kalkandelen, son yazısında Suriye’de emperyalizmin cihatçı gruplarla yürüttüğü planın Türkiye’yi de içine alan büyük bir dönüşüm sürecinin parçası olduğunu ortaya koydu. Kalkandelen, ABD’nin Suriye’deki stratejisinin artık nihai aşamaya geldiğini ve Türkiye’nin de bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirtiyor.

Suriye’deki Büyük Senaryo: PKK’nin Dönüşümü ve ABD’nin Hamlesi

Kalkandelen, ABD’nin Suriye’deki stratejisinin PKK’nin dönüşümünü sağlayarak bir Kürt federasyonu oluşturmak üzerine kurulu olduğunu vurguluyor. Yazısında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı açıklamalarla, örgütün kendi kendini tasfiye edeceğini duyurduğunu hatırlatan Kalkandelen, bu süreçte PKK’nin Suriye kolu PYD/YPG’nin, Suriye ordusuna entegre edilerek yeni bir federal yapı içine dahil edildiğini ifade ediyor.

Bu gelişmelerin, ilerleyen süreçte Irak, Suriye, Türkiye ve İran’ı içine alacak bir bağımsız Kürt federasyonunun inşası için atılmış adımlar olduğunu belirten Kalkandelen, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile terör örgütü Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) ABD ve İsrail’in desteğiyle anlaşmaya varmasının süreci hızlandırdığını söylüyor.

Bu noktada, Suriye’de laikliğin tamamen tasfiye edilerek mezhep savaşlarının önü açıldığını belirten Kalkandelen, kadınların, farklı inanç gruplarının ve özgür bireylerin büyük bir tehdit altında olduğunu ifade ediyor.

Türkiye’ye Yönelik Yeni Açılım Hamlesi: Bahçeli’nin Değişimi ve Anayasa Planı

Suriye’deki dönüşümün bir benzerinin Türkiye’de de uygulanmaya çalışıldığına dikkat çeken Kalkandelen, özellikle Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkındaki söylemlerinde yaşanan keskin değişimin emperyalist planlarla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ediyor.

Bir dönem miting meydanlarında Öcalan’ın asılmasını isteyen Bahçeli’nin, bugün Öcalan’ı ‘PKK’nin kurucu önderi’ olarak tanımlamasının arkasında emperyalizmin planları olduğunu belirten Kalkandelen, bu değişimin tesadüf olmadığını vurguluyor.

Yazıda, Türkiye’de eş zamanlı olarak anayasa değişikliği tartışmalarının gündeme getirilmesinin bir rastlantı olmadığı belirtiliyor. Kalkandelen’e göre, yeni anayasaya eklenecek etnik ve mezhep temelli düzenlemeler ile Türkiye’nin üniter yapısının hedef alınması amaçlanıyor.

Suriye’de laikliği tasfiye eden güçlerin, Türkiye’yi de benzer bir sürece sürüklemek için harekete geçtiğini belirten Kalkandelen, anayasal değişikliklerle etnik ayrışmaların körükleneceğini ve ülkenin bölünmeye açık hale getirileceğini öne sürüyor.

Yeni Açılım Süreci: Kimin Planı, Kimin Çıkarı?

Kalkandelen, özellikle DEM Partili Cengiz Çandar’ın ‘sosyalistlerin bu süreci desteklemesi gerekir’ yönündeki açıklamalarına sert tepki gösteriyor. Çandar’ın geçmişte Fethullah Gülen’i öven ifadelerini hatırlatan Kalkandelen, emperyalizmin güdümündeki isimlerin bu süreci meşrulaştırma çabasına karşı kamuoyunun dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.

Kalkandelen, yeni açılım sürecinin barış söylemi arkasına gizlenmiş bir emperyalist plan olduğunu ve bunun asıl amacının, Türkiye’yi etnik temelli bir bölünmeye sürükleyerek emperyalizmin kontrolüne daha açık hale getirmek olduğunu vurguluyor.

Sonuç olarak, Kalkandelen’in yazısı, Türkiye ve Suriye’de eş zamanlı olarak uygulamaya konan bu büyük stratejiyi deşifre ederek kamuoyuna önemli bir uyarıda bulunuyor.

 YAZIYI OKUMAK İÇİN : CUMHURİYET

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi