Cumhuriyet Gazetesi yazarı Zülâl Kalkandelen, bugünkü köşe yazısında Türkiye’de demokrasinin neden bu kadar gerilediğini irdeleyerek çarpıcı tespitlerde bulundu. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın gözaltına alınmasını, baskıcı dönemin yeni bir aşamaya evrilmesi olarak değerlendiren Kalkandelen, bu hamlenin anayasa değişikliği dayatmasına karşı halkı sindirme amacı taşıdığını belirtti.
Ancak yazısında yalnızca iktidarın baskıcı politikalarına değil, yıllardır süregelen sessizliğine dikkat çektiği TÜSİAD ve sermaye çevrelerine de eleştiri yönelten Kalkandelen, şu ifadeleri kullandı:
“1923 Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla yıkılırken, TÜSİAD birkaç kere demokrasi ve bazı özgürlüklere odaklı açıklamalar yapmakla yetindi. Siyasal İslam toplumu cendereye alırken laikliğe sahip çıkmadı. Tarikatlar ve cemaatler kamu dairelerine ve eğitime çökerken ses çıkarmadılar. Kendi sınıflarının çıkarına dokunmadığı sürece 1923 Cumhuriyeti’nin alaşağı edilmesine karşı durmadılar. AKP’nin kamusal birikimi özelleştirmeler yoluyla sermayeye peşkeş çekişini ellerini ovuşturarak izlediler.”
Kalkandelen, Cumhuriyet’in tasfiye edilmesiyle demokrasinin de yok olduğunu vurgularken, Atatürk’ün ‘Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir’ sözünü hatırlatarak, 1923 devrimine sahip çıkmayan herkesin yükselen faşizmin sorumlusu olduğunu dile getirdi.
Ayrıca yazısında, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın 27 yıl önce Cumhuriyet Gazetesi’nde kaleme aldığı şu sözlerine yer verdi:
“Eğer Cumhuriyeti koruyabilirseniz, yitirdiğiniz demokrasiye bir gün yeniden kavuşabilirsiniz. Ama eğer Cumhuriyeti yitirirseniz, demokrasiyi de zaten yitirmişsiniz demektir.”
Zülâl Kalkandelen’in vurguladığı gibi, Türkiye’de demokrasinin bu denli gerilemesinin temel sebebi laik Cumhuriyet’in tasfiye edilmesi oldu. Şimdi her konuşana “Burası yeni Türkiye, haddinizi bileceksiniz!” deniyorsa, bunun sebebi yıllardır süregelen sessizlik ve karşıdevrime yeterince direnç gösterilmemesi.
Yazının sonunda açıkça ifade edilen gerçek şu: “Laiklik yitirilirse demokrasi de yok olur. 1923 Cumhuriyeti, emekçileri koruyan ilkelerle yeniden ayağa kaldırılmadıkça, Türkiye’de demokrasi ancak bir hayal olur.”
YAZIYI OKUMAK İÇİN : CUMHURİYET