10 Kasım 2024 – Suay Karaman Yazdı

10 Kasım 2024 – Suay Karaman Yazdı
Yayınlama: 12.11.2024 15:28
A+
A-

Eşsiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü üzerine, 21 Kasım 1938 tarihinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yayınladığı mesajın son bölümü şöyledir:

“Devletimizin kurucusu ve milletimize özverili ve inançlı olarak hizmet eden; insanlık idealinin âşık ve seçkin şahsiyeti; eşsiz kahraman Atatürk!

Vatan sana minnettardır.

Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk Milleti ile beraber, senin huzurunda saygı ile eğiliyoruz. Bütün hayatında, bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol, aziz hatıran sönmez bir meşale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır.”

Büyük bir deha, eşsiz bir lider, ülkesini emperyalist devletlerin işgalinden kurtarmış ve on beş yıl gibi kısa bir sürede, ülkesinin her alanda gelişmesi, kalkınması için büyük uğraşlar veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 86. yılında özlem ve saygıyla andık. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da anma törenleri büyük bir coşku içinde yapıldı. Saat 09.05 olunca, yurdun her köşesinde saygı, sevgi, gurur, özlem, minnet gibi tüm duygular birlikteydi.

Emperyalistlerin paylaşmak için beklediği bir ülkeyi, kurtuluş ve kuruluş süreci sonunda çağdaşlaştıran eşsiz liderimiz Atatürk’e, günümüzde hakaret yapıldığı, adının birçok yerden kaldırıldığı görülmektedir. Zaten ölümüyle birlikte ilke ve devrimlerinden de vazgeçildiği bilinmektedir. Tarihini bilmeyen toplumlar, sömürgeci devletlere yem olmaktadır. Ancak ne olursa olsun her 10 Kasım’da Anıtkabir’e koşan vatandaşlarımızın coşkulu görüntüleri, laik ve demokratik cumhuriyetimizin geleceğinin güvencesidir. İşte 10 Kasım 2024 Pazar günü bir milyondan fazla kişinin Anıtkabir’i ziyaret etmesi bunun en büyük kanıtıdır.

86 yıldır her 10 Kasım’da, saat dokuzu beş geçerken tüm yurtta sirenler çalar, vatandaşlarımız o an işlerini bırakır kendiliğinden saygı duruşuna geçer. Dünyada böyle bir sevginin ve saygının eşi, benzeri yoktur; olamaz da. İşte gözden düşürülmek istenen bu sevgidir, bu saygıdır ve Atatürk’e duyulan minnet duygusudur.

1925 yılındaki Şeyh Said isyanı, 1937-1938 yılındaki Seyid Rıza isyanı, genç cumhuriyete karşı yapılan dış destekli kalkışmalardır. Bu isyanların elebaşları hain olarak adlandırılır ve hak ettikleri cezaları almışlardır. DEM partinin genel başkanı utanmadan bu hainlerden övgüyle söz ederek, Şeyh Saitler, Seyit Rızalar ne yaptıysa, aynısını yapacaklarını söylemekten çekinmemiştir. Bu sözleri duyan ama tepki vermeyenler ise ülkemize yapılan ihanete ortaktır.

Ülkemize yeni bir Sevr haritası dayatılmak istenmektedir. Emperyalist güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin ortak amacı ülkemizin bölünmesidir. Türk milleti bu oyuna gelmemelidir. Bunun için tüm vatanseverler bir araya gelerek, ülkemize, vatanımıza, yurdumuza, şehitlerin kanıyla sulanmış topraklarımıza sahip çıkmak için mücadele etmelidir.

Ülkemizi ve her şeyimizi borçlu olduğumuz büyük liderimiz Atatürk’ümüzü anacağız, anlayacağız, anısı önünde saygıyla eğileceğiz ve gösterdiği hedefe ulaşmak için çok çalışacağız. Bugün her türlü olumsuzluğa karşın Atatürk’ün bize bıraktığı vatanımızda özgürce yaşayabiliyorsak, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak çağdaşlaşma arzusu içindeysek, işte bu büyük liderimizin sayesindedir.

Atatürk’ü anlamak, ilke ve devrimlerine bağlı kalarak, açtığı çağdaş uygarlık yolunda ilerlemektir. Türk milleti ne Atatürk’ten, ne de eserlerinden asla vazgeçmeyecektir. Şunu kimse aklından çıkarmasın: Atatürk Türkiye’dir, Türkiye Atatürk’tür. Kurtarıcımız ve kurucumuz büyük Atatürk’ü unutmayacağız, unutturmayacağız. Ne mutlu Türküm diyene…

Azim ve Karar

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

13 Temmuz 1959 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Jeoloji Mühendisliği Bölümü (1983) ve İşletme Bölümü (1998) mezunu. Lisans üstü çalışmalarını Trafik Planlaması ve Uygulaması anabilim dalında (2002) ve Hayvancılık İşletme Ekonomisi anabilim dalında (2003) tamamladı. 1983-1985 yıllarında ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1986-1987 yılları arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay olarak askerlik görevini tamamladı. 1988-2006 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. Gazi Üniversitesi’nin bölünmesiyle 2018 tarihinden beri Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. 1993 yılında “Bilgisayara Giriş ve Basic” ile “Fotogrametri” kitaplarını yayınladı. Mart 2019 tarihinde “İnadına Cumhuriyet” adlı kitabını yayınladı. Kasım 2021 tarihinde “Türkiye Uçuyor” adlı kitabını yayınladı. Bir süre Cumhuriyet ve Ulus Gazeteleri ile Türkiye Sorunları Dergisi’nde yazı yazmıştır. Kasım 2005-Haziran 2020 tarihleri arasında İlk Kurşun Gazetesi’nde her hafta yazıları yayınlanmıştır. Halen Azim ve Karar Sitesinde yazı yazmaktadır. “Parçalanma Dil İle Başlar” makalesiyle, Dil Derneği tarafından 26 Eylül 2016 tarihinde 84. Dil Bayramı Onur Ödülü’ne layık görülmüştür. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin eski Genel Sekreteri’dir. 1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfı’nın Başkanı’dır. Halen Tüm Öğretim Elemanları Derneği’nin (TÜMÖD) Genel Sekreteri’dir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.