Bozulur mu sandınız Türk’ün asker mayası? – Nurdan Savaş Yazdı

Asıl ve can yakan mesele,Türk ordusuna yapılan bu itibar suikastlerini açıkça üst perdeden yapan ve dile getirenlerin Anayasanın 301.maddesinin 2.fıkrasında yer alan “Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”

İfadesine göre yüksek perdeden ses vermesi gereken muhalefet partilerinin tümünün bir olması gerekliyken halkın tepkisi üzerine birkaç cılız ses ve birkaç cümle ile geçiştirenleri de halk unutmayacaktır.

Kaç muhalefet partisiniz?Kaçınız dava açtınız?Oysa davalar çığ gibi olmalıydı her partiden yüksek tonla ve ışık hızında hemde…

Neredesiniz? Yoksa sizde mi…..?

Her şey olup bittikten sonra; “yarış bittikten sonra koşan at” misali zeminin siyasetini yapacak olursanız da bu defa olmaz..Bu defa olmaz…

Sadece kendi koltuklarının bekası için sinek boku siyaseti yapan partiler asla unutmayın ki,halk seçim zamanı geldiğinde tüm bu olanları masaya eylem ve söylem analizinde değerlendirip sizi sorgulayacaktır.

Ya aklınızı başınıza alıp halk için siyaset yaparsınız ya da yok olup gidersiniz..!

Her konuyu halk dile getirip tepki verecekse,sosyal medyada bilinç uyandırıp taleplerini dile getirecekse size ihtiyaç yok!

Vatandaş da yazıp çizip twit atıyor…

Kalkın koltuklarınızdan!100 yıl önce nasıl gereğini yaptıysa bugün de Türk Milleti gereğini yapacaktır.

Sinek boku siyasetiniz de,koltuklarınız da,aldığınız maaşların da hakkını veremiyorsunuz.

Görüyor ve anlıyoruz ki onlarca yıl sonra aydın ve siyasetçi vasatımızda bir değişiklik yok!

Milletin maduriyet başlıklarını dosyalayıp İktidara takdim etmekle olmuyor.

Kasaba siyaseti ile halkın korkularından beslenen siyaset kuklaları,olağandışı herşey normalleşirken halk yaşamaya karar verdiğinde siz halkın dosyasında olmayacaksınız.

**

Cılız sesiniz içinize kaçsın!

Dünyada eşi bulunmayan Türk töresini,“töre cineyetleri” ile kirletmeye çalıştılar,anlı şanlı Türk destanını orduya kumpasla anılan davaya verip,

Ergenekon dediler, anlı şanlı Türk zaferi Malazgirt zaferine Arap entegre etmeye çalışıp sulandırmaya çalıştılar,anlı şanlı dünyada emperyalistlere diz çöktürüp mazlum milletlere de yön veren Kurtuluş mücadelemiz Kurtuluş savaşı destanımızı sarıklı cüppeli yeşiller ile sahiplenmeye çalıştılar…

Çok çalıştılar çok ama olmadı , olmuyor, olmayacak..!

En sonunda Teğmenlerin mezuniyetinde her üniversite mezuniyet töreninde yaptığı kep atmak kadar doğal kılıç çatma törenlerinde

“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye samimi ve içten ülkenin kurucusuna ve “Laik Cumhuriyete,güzel vatanımıza ve Yüce Milletimize düşmanlık edenin karşısında olacağız” diyerek asli görevlerine olan bağlılık ve sadakatlerini “DARBE YAPACAKLAR” çığırtkanlığı ile gölge düşürüp,kara propaganda ile aslında kim olduklarını,kime hizmet ettiklerini düşmanlılarını ve asıl korkularını gün yüzüne çıkardılar.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin’nin ,Türk Ordusuna vatan için canını ve kanını vermeye hazır mensupları olarak yetiştirilen teğmenlerimiz kime ve kimlere sadakat yemini edeceklerdi ki?Bu zaten asli görevleri,mecburiyetleri değil mi?Bundan neden rahatsız olunabilir?

Yıllardır asıl yapmak istedikleri Türk ordusunu tasfiye planları çöktü.

Türk’ün mayasındaki asker ruhunu sulandıramadılar.

Ne yapsalar olmuyor… Olmayacak!

Evet korkuyorlar! Korksunlar!

Kutlu savaşların komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk ordusuna yapılan bu iftira ve itibar suikastlerinizin hiç biri,

Türk Milletinin şanlı ordusu Türk Silahlı Kuvvetlerini,ne gözünden ne de gönlünden düşüremezsiniz…

Türk Silahlı Kuvvetleri Türk Milletinin gözbebeğidir!

Mete Han’dan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e uzanan 2200 yıllık Türk Devlet geleneklerine dayanan Türk silahlı kuvvetleri,Ümmetin değil,TÜRKÜN ŞANLI ORDUSUDUR!

Kılıçlar kimin neresine ne kadar battı bilmem amaaa,”Her Türk asker doğar” bizim mayamız bu…

Bu mayaya su katamazsınız!

 Halk ordusuna sahip çıkacaktır ve siz sadece zamanla eriyip yok olursunuz ancak anlı şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri nesiller boyu var olup, gerekiyorsa destanlar yazmaya devam edecektir.

Son söz “At sineğinin sidiğindeki saman çöpüne konan sinek,sidiği derya,samanı gemi kendini de, kaptan-ı derya sanırmış…”