Bugünün CHP’si 100 yıl önce kuruldu. Kuruluşunda daha çok liberal, demokrat, küresel, özgürlükçü, daha batılı bir partiydi.
Atatürk 17 Şubat 1923 İzmir iktisat kongresinde yaptığı konuşmada bunu anlatmıştı. Bugün CHP 1961 Anayasasında planlanan ” sol bir iktidar ” programına göre planlanıyor. 62 yıl önce CHP ye çizilen bir resim vardı. ” Ortanın solu Moskova’nın yolu” Bu itibarsızlaştırmayı bile hala topluma anlatamadılar anlatamıyorlar zira tek düşündükleri kendileri çıkarları koltukları.
CHP’ de bu kafalar değişimin nasıl bir şey olduğunu hala bilmiyorlar. Bu gidişle bileceklerini ve göreceklerini de sanmıyorum. Topluma umut olmaktan uzak hala kavga ediyorlar, tükenmişlik, açlık, sefalet, yoksulluk kimsenin umurunda değil.
Oysa bugün her zamandan daha çok toplumla bütünleşmesi gereken bir partinin, umut olmaktan uzak kavgacı bir yapıya dönüşmesini görmek acı veriyor insana. Her dönem bu partiyi eleştirdim yaşadıklarımı umursamazlıkları duyarsızlıkları defalarca yazdım, ama şu güne kadar tek bir partili dönüp merak edip sorgulamadı. Uluslararası saygınlıktan söz edenlerin ortaya çıkardıkları resim işte budur. Siz batı diyorsunuz ama kendinizi hala sorgulayamadıktan gerçeklere dönemedikten sonra değişim sizin neyinize.
Değişim yenilik sıcak fikirler düşünceler belki yeniden toparlanmaya vesile olacaktır. Ama hala Atatürk’ün mirasına ihanet edenler bu gerçeğin farkında değiller.
Tarihinde bu kadar hainlerin dalkavukların siyaseti bilmeden güç gösterisi yapanların CHP içinde yuvalanmaları görülmemiştir.
Şimdi değişimden söz edenlerin yaptıkları sadece kendilerini kurtarma çabasıdır. Demokrasi ve cumhuriyet ten sorumlu olmak onların umurlarında bile değil. Her şey güzel olacak diyenlerin şu anda yarattıkları tablo bile onların umurlarında değil. İstanbul şimdiden kaybedilmiş durumda, keza diğerleri de aynı akıbeti yaşayacak sonuç ortada.
Değişim diyenlerin unuttukları bir gerçek var. Genel başkan değişirse bu değişim gerçekleşecek mi ?
İşte burada asıl gizlenen gerçekleri görmek gerek. Hainler dalkavuklar CHP tarihine ihanet edenler artık parti içinde yer almamalı. Yerel seçimlerde öyle sanıyorum kazanılan tüm büyük şehirler ardı ardına kaybedilecek, son seçimlerden hala alınmış bir ders yok.
Sokaktaki halk hala kavga eden bir partinin temsilcisi olamam diyor. ” emeğe dayalı evrensel demokrasi” aslında yapılması gereken budur.
Keşke hala kendilerini kandırmak adına değişim diyenlerin Ecevit hareketini incelemelerini isterdim. ( CHP ve Demokratik sol 1978) öneririm. Uçuruma sürüklenen umutların yaratacağı felaket onların umurlarında bile değil. Size umut bağlayanlara siz bunca zaman içinde verecek bir şey bulamadıysanız, ya da kişisel çıkarlarınıza yönelerek asil görevinizi unutup başka kanallara daldıysanız, yeniden halkın karşısına çıkacak cesareti bulamazsınız.
Sorumluluklarınızı unutarak halkın hayallerine ihanet etmek siyasal stratejiye uymaz. Bunu özellikle Ekrem İmamoğlu için söyleyebiliriz. Dilerim Başkanlık hayaliyle sorumluluklarını unutup büyük bir yanlış içine düşmez. Bunun benzeri Ankara’da yaşandı. Murat Karayalçın oldukça başarılıydı, ama görevini bırakarak genel başkanlık hayallerine dalması sonrasında 25 yıl Ankara karanlıkta kalmadı mı?
Bugün CHP’de değişim tartışmaları ” zaaf ” değil demokratikleşme adına kalıcı yenilikçi bir oluşum unsurlarını oluşturmalı.
Her şeye rağmen CHP’ si bunu yapabilecek güçtedir. Yeter ki kendi içindeki hainleri, çürükleri, kötüleri, dalkavukları, kişisel kavgaları dışarıda bırakmalı. Aydınlığa, demokrasiye, özgürlüğe, cumhuriyete sevdalı toplumsal barışın koruyucusu olmalı. Türkiye’yi zor yıllar bekliyor birileri bu gerçeği artık görmeli.