“İktidarın gazı, copu, baskısı bile susturamadı”…Zülâl Kalkandelen’den yine çok çarpıcı bir yazı

Cumhuriyet gazetesi yazarı Zülâl Kalkandelen, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaliyle başlayan ve gözaltılarla büyüyen süreçte İstanbul sokaklarında birebir izlediği protestolara dair çarpıcı bir yazı kaleme aldı. “Türkiye’yi sarsan bir haftada sokak ne dedi?” başlıklı yazısında Kalkandelen, medya manipülasyonlarını ve protestoların gerçek dinamiğini ortaya koyuyor.

Kalkandelen’e göre, halkın sokaklara çıkmasına neden olan temel unsur yalnızca İmamoğlu’na yönelik adaletsizlik değil, aynı zamanda yıllardır biriken öfkenin ve seçme-seçilme hakkının gasp edilmesiyle taşan sabrın sonucu. CHP’nin çağrısıyla başlayan Saraçhane eylemleri, kısa sürede ülke geneline yayıldı.

Ancak Zülâl Kalkandelen’in sahadan gözlemleri, protestoların yalnızca partili kitlelerden değil, özellikle gençlerden beslendiğini gösteriyor. Cumhuriyet yazarına göre, AKP iktidarı döneminde doğmuş ve apolitik olduğu varsayılan gençler, bu kez en önde yer aldı. “Beklenmeyen bir anda bir araya gelip haykırdılar” diyen Kalkandelen, gençlerin farklı partilere veya hiçbir partiye bağlı olmadan laiklik, adalet, liyakat ve geleceğe dair umut talepleriyle sokakları doldurduğunu aktarıyor.

Gezi Parkı’ndaki “kırmızı elbiseli kadın” gibi bu dönemin simgesi ise Zülâl Kalkandelen’in ifadesiyle, gaz bulutu içinde sırtında Atatürklü bayrakla dimdik yürüyen genç oldu. Bu görüntü, hem yeni bir dönemin simgesi haline geldi hem de protestoların ruhunu yansıttı.

Yazının dikkat çeken bir diğer kısmı ise polis şiddetinin özellikle Atatürklü bayrak taşıyan gençlere yönelmiş olması. Kalkandelen, bu şiddetin iktidarın ideolojik refleksi olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diyen gençlerin dövülmesi, bu anlayışın doğal sonucudur.

Ancak gençler ellerinde Atatürk’ün şu sözüyle yürümeye devam etti:
“Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin, kurtarıcı kendiniz olun.” 

 YAZIYI OKUMAK İÇİN : CUMHURİYET