Laiklik Meclisi’nden İstanbul Valiliğinin “Cuma Namazı” kararına tepki

Laiklik Meclisi’nden İstanbul Valiliğinin “Cuma Namazı” kararına tepki
Yayınlama: 28.01.2025 16:00
A+
A-

Laiklik Meclisi, siyasi iktidarın ve kamu kurumlarının Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı uygulamaları hakkında sert bir açıklama yayımladı. Meclis, İstanbul Valiliği’nin kamu çalışanlarının cuma namazına gitmelerine yönelik düzenlemesini ve bu düzenlemenin dayanak gösterdiği 2016 tarihli genelgeyi, anayasal ilkelere ve laikliğe açık bir tehdit olarak değerlendirdi.

“Laiklik İlkesine Aykırı Düzenlemeler Kabul Edilemez”

Laiklik Meclisi, açıklamasında İstanbul Valiliği’nin kamu kurumlarına gönderdiği yazıya dikkat çekti. Valilik, kamu çalışanlarının cuma namazına gitmelerine olanak tanımak amacıyla mesai saatlerinde değişiklik yapılabileceğini belirterek, 2016 yılında yayımlanan Başbakanlık Genelgesi’ni gerekçe göstermişti. Ancak Meclis, bu genelgenin ve Valilik yazısının hem Anayasa’nın laiklik ilkesine hem de kamu hizmetinin düzenliliği ve sürekliliği prensibine aykırı olduğunu ifade etti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Laik bir ülkede kamu alanı ile dinsel uygulamalar birbirinden ayrı olmak zorundadır. Kamu hizmetleri dinsel ihtiyaçlara göre düzenlenemez. Mesai saatlerinin dini inanç ve ibadet anlayışlarına göre ayarlanması, din ve inanç özgürlüğü ile ilgili değildir. Aksine bu, belli bir dini ve mezhepsel dayatmanın yaşama geçirilmesidir.”

“Bu Düzenleme Baskı ve Ayrımcılığa Yol Açar”

Laiklik Meclisi, mesai saatlerinde ibadete yönelik düzenlemelerin, kamu çalışanları üzerinde baskı ve ayrımcılığa yol açabileceğine dikkat çekti. Bu tür düzenlemelerin, laik hukuk yerine şer’i hükümlerin hayata geçirilmesinin bir adımı olduğunu belirten Meclis, durumun Devrim Kanunları’na ve anayasal düzenin temellerine aykırı olduğunu vurguladı.

“Anayasaya ve laiklik ilkesine aykırı olan bu yazı, Cumhuriyet’in ve laikliğin tasfiyesinde gelinen aşamayı gösteren bir karşı devrimci uygulamadır” denildi.

Laiklik Meclisi’nden Mücadele Çağrısı

Laiklik Meclisi, açıklamasının sonunda tüm yurttaşlara çağrıda bulunarak, Cumhuriyet’in ve laikliğin savunulması için ortak mücadeleye davet etti:
“Cumhuriyet’in ve laikliğin tasfiyesine yönelik bu uygulamalara karşı, laikliğe sahip çıkan yurttaşlarımızı bir kez daha mücadeleye ortak olmaya çağırıyoruz.”

Tartışmalar Sürecek

İstanbul Valiliği’nin düzenlemesi ve Laiklik Meclisi’nin açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Siyasi ve toplumsal çevrelerden bu konuda farklı değerlendirmelerin gelmesi bekleniyor. Laiklik ilkesiyle ilgili tartışmaların, Türkiye’nin demokratik yapısına etkisi uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor.

Açıklamanın Tümü Şöyle: 

Siyasi iktidarın Cumhuriyet ve laiklik karşıtı uygulamalarının yanı sıra mülki idare amirlikleri ile kamu kuruluşlarının da Anayasa’nın laiklik ilkesini hiçe sayan, dini referansları dikkate alarak yaptıkları düzenlemeler kabul edilemez!

İstanbul Valiliği, kamu kurumlarında çalışanların cuma namazına gitmesine yönelik farklı uygulamalar ve aksaklıklar olduğu iddiasıyla, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün 2016/1 Sayılı Genelgesine atıfla, dini inanç hürriyetini gerekçe göstererek, kamu kurumlarına gönderdiği yazıda; cuma namazı saatinin mesai saatlerine denk gelmesi durumunda, isteyen kamu görevlilerine mesai kaybı olmaksızın idari izin verilmesi gereğini iletmiştir.

Söz konusu yazıda, Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı bir biçimde Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 2016 yılında yayınladığı 1 Sayılı Genelgesi gerekçe gösterilmektedir. Valiliğin ilettiği yazı da 2016 yılındaki Başbakanlık genelgesi de hem Anayasa’nın laiklik ilkesine hem de kamu hizmetinin düzenliliği ve sürekliliği ilkesine aykırıdır.

Laik bir ülkede kamu alanı ile dinsel uygulamalar birbirinden ayrı olmak zorundadır. Kamu hizmetleri dinsel ihtiyaçlara ve uygulamalara göre düzenlenemez. Mesai saatlerinin dini inanç ve ibadet anlayışlarına göre ayarlanması, söz konusu genelgede iddia edildiği gibi din ve inanç özgürlüğü ile ilgili değildir, aksine belli bir dini ve mezhepsel dayatmanın yaşama geçirilmesidir. Kamu çalışanlarına baskı ve ayrımcılıktır.

Anayasaya, laiklik ilkesine ve yürürlükte olan Devrim Kanunlarına aykırı olan söz konusu valilik yazısı laik hukuk yerine şer’i hükümlerin hayata geçirilmesinin yeni bir adımıdır.

Laiklik Meclisi, Cumhuriyet’in ve laikliğin tasfiyesinde gelinen aşamayı gösteren bütün bu karşı devrimci uygulamalara karşı; laikliğe sahip çıkan yurttaşları bir kez daha mücadeleye ortak olmaya çağırır.

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi