Millet Kazandı ve Kazanmaya Devam Edecek – Hatice Topçu Yazdı

Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlerde yeniden İstanbul Belediye Başkanı seçilmesi sonrasında yaptığı konmada: “Millet kazandı ve kazanmaya da devam edecek.”dedi. İmamoğlu’nun söylemi aklıma, genel seçimleri kaybedip, yerel seçimleri kazanmak, kazanmak mı?’ sorusunu getirdi.

Genel seçim dinamikleriyle, yerel seçim dinamikleri farklıdır. Yerel seçimlerin kontrolü daha kolaydır. Örneğin yerel seçimlerde aday önemlidir. Adı üstünde yerel seçim. Daha yanınızda, yakınınızda olan, çoğunlukla tanıdığınız, bildiğiniz, konuştuğunuz isimlere oy verirsiniz. Yine yerel seçimlerde sandığı atılan oy ile sandıktan çıkan oyun aynı olmasını sağlamak daha kolaydır.Diğer bir fark genel seçimler sadece sizin ülkenizi ilgilendirmez, küresel güçleri de ilgilendirir. Dolayısıyla genel seçimlere çıkarları doğrultusunda küresel güçler müdahale eder.

Beklenen yerel seçimlerde elde edilen başarının bir sonrası genel seçimlerde sandığa yansımasıdır. Ancak2019 yerel seçimleri sonuçları 2023 genel seçimlerinde sandığa yansımadı.

Bu sonuç konusunda Akşener’inkazanamayacak aday çıkışı,tüm dinamiklerin iktidarın elinde olması,muhalefet tarafından sürecin iyi yönetilememesi ve benzeri çokça neden sayılabilir. Hatta sonuçlara müdahale edildiği yönünde kamuoyuna yansıyan toplu oy kullanım görüntüleri, sandıklarda yeterince sandık görevlisinin bulunmaması, devlet gücü ve benzeri sebepler sıralanabilir. Özetle sandığa atılan oy ile sandıktan çıkan oyun aynı olmadığı söylenebilir. Ama burada süreci yönetemeyenin, oyuna sahip çıkmayanın hiç mi suçu yok?

Şimdi yine yerelde elde edilen başarılı bir sonuç söz konusu ve soru şu: Bir sonraki genel seçimlerde yerel seçimlerin galipleri başarılı olabilecek mi?

Erken bir soru biliyorum. Öncelikle yerelde yapılacaklar önemli. Diyelim yerel yönetimler ihtiyaçlara uygun projeler geliştirdi, uyguladı ve halkın taleplerini karşıladı.  Bu genel seçimleri kazanmak için yeterli mi?2023 genel seçimleri sonuçlarızihnimizde mıh gibi çakılı çünkü2019 yerel seçimlerinde başarılı olunan illerin birçoğunda iktidarsandıktan birinci parti olarak çıktı. Öyleyse başka bir sorun daha var.  Elbette belediyelerin kazanç elde etme alanları olarak değil hizmet alanları olarak görülmesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla halkın ihtiyaçlarına yönelik projeleringeliştirilmesi;üretimin, istihdamınöncelemesi ve böylelikle halkla bütünleşmek önemli. Böyle bir tabloher şeyden önce insanı önceleyen bir yaklaşımdır ve çok değerlidir.Ancakyine de bir sonraki genel seçimleri kazanmak için yeterli değildir. Çünkü bu noktada sonucu sistemin dinamiklerinin küresel anlamda kime/kimlere hizmet ettiğibelirlemektedir.

Bir önceki yazımda belirtmiştim CHP’nin kurucu ilkelerine sahip çıkması, özellikle laiklik konusunda asla taviz vermemesi, laikliğe amasız fakatsızsahip çıkması ve görüşlerini açık ve net olarak ortaya koyması gerekmektedir. Yine yerel seçimlerde Türkiye’nin birinci partisi olması sebebiyle demokrasi kanallarını açması önemlidir. Yani ben yaptım oldu anlayışını bir kenara bırakıp halkın taleplerini öncelemelidir. Mutlaka ve mutlaka aday belirlemede önseçim konusunu gerçekleştirmelidir. CHP, halktan kopuk görüntüsünü ortadan kaldırmak durumundadır. Bir sonraki seçimlerde zamanım yoktu, ön seçim yapamadım gibi bahanelere sığınırsa yine kaybedecektir.

Seçimle Değişen Dengeler

Gelelim yerel seçimlerin asıl sonuçlarına. Dengeler çok değişti, daha da değişecek. Türk siyasi tarihinden silinen Kılıçdaroğlu’na Meral Akşener’de eklendi.Yerel seçimlere “özü başımıza gireceğiz” çıkışıyla giren İYİ Parti genel seçimlerde “Ya tarih olacağız ya tarih yapacağız” söyleminin ‘tarih olacağız’ kısmı böylelikle gerçekleştirdi.

Peki, bu noktadaki İYİ partinin çıkışı olabilir mi?

Eğer kurultayda parti merkezinde bilindik isimlerin dışındaki isimler aday olursa bir süre daha yoluna devam edebilir. Onlar bu cesareti gösterebilir mi? doğrusu ben zor görüyorum. Aslında İYİ Partinin merkez parti olma şansı vardı ama bu şansını kaybetti ve bir daha da yakalaması mümkün gözükmüyor çünkü yerel seçimlerde halk merkez olarak CHP’yi işaret etti.

Süreçte seçimin kaybedeni diğer partilerinde de önemli değişikliklerin olacağı kesin. Aynı görüşün partilerinin bazılarında birleşmeler, varlık gösteremediği için bazı partilerin kapanması gibi sonuçlar söz konusu olabilir. Özellikle geçmişten gelen ve ezberlerini bozamadığı için siyaseti kilitleyen siyasetçilerin Türk siyasetinden uzaklaştırılmaları kuvvetli ihtimal dahilindedir. Siyaseti meslek olarak gören bu isimler siyaseti bırakmamak için direnecekler ama başka seçeneklerinin olmadığını zamanla görecekler.

Bu noktada yine temel soruma dönmek istiyorum: Yerel seçim sonuçlarının genel seçim sonuçlarına aktarılması mümkün olabilir mi?

Sandık demokrasisi ile asla,gerçek demokrasi ile mümkün.

Peki bu konuda neredeyiz?

Gerçek demokrasinin çok çok uzağındayız!

Ve bulunduğumuz noktada Sabah Gazetesinin “Makama Saygıdan Asla Taviz Yok” manşeti ile Özgür Özel’in birinci sayfaya taşınması Türk siyasetinin özetidir. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR