Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği – Cihangir Dumanlı Yazdı

Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği – Cihangir Dumanlı Yazdı
Yayınlama: 26.05.2024 19:24
A+
A-

Seferberlik Ve Savaş Hali Yönetmeliği 22 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı’nca yayınlandı(32553 sayılı Resmi Gazete).  Yönetmelik incelendiğinde aşağıda belirtilen hukuka ve demokrasiye aykırıyı düzenlemeler dikkati çekmektedir.

Seferberliğin amacı başta silahlı kuvvetler olmak üzere devletin tüm güç unsurlarını barış durumundan savaş durumuna getirmek olmasına karşın yapılan düzenleme aşağıda İnceleneceği gibi üstü kapalı bir sıkıyönetim düzenlemesidir.

Yönetmelikteki tanımlar belirsiz, ucu açık ve yorum gerektirecek şekilde yazılmıştır.  Örneğin buhran döner mi şöyle tanımlanmıştır(Md. 4.g.):

Milli menfaatleri doğrudan veya dolaylı olarak tehdit eden veya etmesi muhtemel olan iç veya dış olay veya olayların ayrı ıayrı veya birlikte vuku bulduğu ve çatışmaya ve savaşa görebilecek seviyeye gelmeleri ile ortaya çıkan kriz durumu.

Milli menfaatleri dolaylı olarak tehdit etmesi muhtemel iç olaylar” ifadesi belirsiz ve yoruma açıktır.  Otoriter bir cumhurbaşkanı tarafından baskı aracı olarak kullanılmaya elverişledir.

Gerginlik dönemi tanımı ise şöyledir (Md.4.m.):Milli menfaatleri içte ve dışta olumsuz etkileyebilecek olayların ülkeyi bir buhran durumuna tırmandırması hali.

Bu tanımlara dayanarak Cumhurbaşkanı’na seferberlik ilan etme yetkisi verilmiştir.

Yönetmeliğin 24.maddesi şöyledir:

Ayaklanma olması veya cumhuriyete karşı kuvvetli eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içtenveya dıştan tehlikeye düşüren davranışların ortaya çıkması durumunda cumhurbaşkanı seferberlik ilan edebilir.Seferberlik ilanı aynı gün TBMM’nin onayına sunulur.

Hukuki  Durum:

1982 anayasasının 122.maddesi “olağanüstü yönetim usulleri” başlığı altlında sıkıyönetim seferberlik ve savaş halini düzenlemekte idi. Buna göre Cumhurbaşkanın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu Milli Güvenlik Kurulunun görüşünü aldıktan sonra süresi altı ayı geçmemek üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde sıkıyönetim ilan edebilir… TBMM sıkıyönetim süresini uzatabilir, kısaltabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir… Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olarak görev yaparlar.

2017anayasa değişikliğinde bu madde kaldırılmıştır. Bu maddeye dayalı 2941 sayılı Seferberlik Ve Savaş Hali Yasası anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.

Şimdi de 2941sayılı yasaya dayanılarak bir yönetmelik yayınlanmıştır.   . Dolayısı ile bu yönetmelik anayasal dayanaktan yoksundur

Daha önce bakanlar kurulunda olan seferberlik ilan yetkisinin cumhurbaşkanına bırakılması cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimin gereğidir. Yapılan düzenleme ile değişiklik öncesi anayasada belirtilen Milli Güvenlik Kurulu’nun(MGK), TBMM’nin ve Genelkurmay Başkanlığı’nın işlevleri zayıflatılmış tüm yetki tek başına Cumhurbaşkanı’na bırakılmıştır. Bu durum cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sakıncalı sonuçlar doğurabileceğine çarpıcı bir örnektir.

Değerlendirme:

Yönetmeliğe göre cumhurbaşkanı belirsiz kimi tanımlara dayanarak tek başına seferberlik ilan edebilecektir.

Seferberlik ilanı halinde 2941sayılı seferberlik ve savaş hali yasası uygulamaya konulacaktır.Buyasanın12. maddesine göre cumhurbaşkanının atayacağı komutanlar kendi bölgelerinde  genel güvenlik asayiş ve kamu düzeninin sağlanması ve devam erittirilmesi ve deniz limanları ile hudutlasın kontrolü, yıkıcı faaliyetlerin önlenmesi ajanların ve kaçakçıların aranıp bulunması için lüzumlu tedbirlerin tespiti ile bu faaliyetlerin icrasında milli makamlarla işbirliği yapar ve gerektiğinde kolluk kuvvetlerini emrine alır

Bu düzenleme adı konmamış bir sıkıyönetim rejimidir.

Anayasanın  2017’de kaldırılan 122.maddesinde sıkıyönetim ilanını gerektiren durumlar sayılmakta idi. Aynı durumlar incelediğimiz yönetmelikte seferberlik ilanını gerektiren durumladır olarak sayılmıştır. Bu da seferberlik ilanı ile sıkıyönetim ilanının aynı gerekçelere dayanacağını göstermektedir.

Partisi TBMM’de çoğunlukta olan, “devlet eşittir hükümet” anlayışına sahip otoriter eğilimli bir Cumhurbaşkanı toplantı ve gösteri yürüyüşü veya ifade özgürlüğü anayasal haklarını kullanan muhalefetin eylemlerini “milli menfaatleri dolaylı olarak tehdit etmesi İhtimali olan davranışlar” olarak yorumlayabilir ve atadığı komutanlar eliyle sıkıyönetim uygulamasına benzer önlemlerle hak ve özgürlükleri kısıtlayabilir.. Bu durum demokrasiye açık bir tehdittir.

Yönetmelikteki kimi ifadelerin belirsiz (muğlak), ucu açık ve yoruma bağlı ifadeler olması genel bir hukuk ilkesi olan “öngörülebilirlik” ilkesine aykırıdır.

Sonuç:

22 Mayısta cumhurbaşkanlığınca yayınlanan seferberlik ve savaş hal yönetmeliği anayasal dayanaktan yoksun ve “öngörülebilirlik” hukuk ilkesine aykırıdır Yönetmelikle otoriter bir cumhurbaşkanı kendi kendisine verdiği ucu açık, yoruma bağlı yetkileri kötüye kullanarak tek başına seferberlik ilan edebilir ve sıkıyönetim uygulamasına benzer uygulamalarla hak ve özgürlükleri kısıtlayabilir

İdari bir tasarruf olan yönetmeliğine iptali veya açıklığa kavuşturulması için idari yargı yoluna başvurulmalıdır.

(E) Tuğgeneral