Sine-i millet – Melih Demirel Yazdı

Ekrem İmamoğlu. Dün itibariyle, uzun süredir  gündemde olan diploması iptal edildi. Bugünde sabah saatlerinde göz altına alındı. Sanıyorum ki bu iş tutuklamaya ve akabinde kayyum sürecine kadar varabilir. İmamoğlu’nu eleştiririz, hatalarını dile getiririz ancak, dün verilen bu karar artık siyasi değilse de siyasidir. İşleyişi, zamanlaması ve finali hukukun, maalesef yakın zamanda bir çok örneği olduğu gibi siyaset gölgesinde kalmasına yorulur. İşin hukuk kısmını yine tarafsız hukukçular daha iyi yorumlayacaktır ancak, buradan apaçık bir mağduriyet doğmuştur. Göreceğiz süreç ne getirecek ama, görüntü puslu ve umutsuz…

Neden?

Sandıktan birinci çıkmış bir Ana Muhalefet partisinin Genel Başkanı, Demokrasinin anti tezini yazanların yanında yumuşayacağım diye soluğu alırsa, kimse kusura bakmasın yumuşatırlar…
Tarihler 2017, Adalet yürüyüşü. O yol neden yüründü? Hak Hukuk ve Adalet için. O gün mumla arıyorduk, bugün gözlerimiz bağlı arıyoruz. Bu karara kimse şaşırmasın. Daha doğrusu bu memlekette artık kimse bir şeye şaşırmasın. Bir önceki yazılarımda ön seçimi eleştirirken ne demiştim? ‘’Erken’’
Yahu sizin karşınızda dev bir medya gücü olan bir yıpratma makinesi var ve siz hala normal yollarla ilerleyeceğinizi sanıyorsunuz. Siz daha karşı mahalle ile normalleşme topuna girdiğiniz gün hesap edecektiniz bu günleri ama o rehavet havasında efsunladığınız için, aslında bağırarak ben geliyorum dedi…

CHP’nin ciddi bir tutum alacağı konusunda beklentiye giren sevgili, okurlarım, yurttaşlarım, partili kardeşlerim, ağabeylerim, ablalarım… Mücadele yerine Müzakerenin ardından kaç belediye gitti? Sonra ah vah oldu ama ele ne geçti? Kaç gün direndiler? Umutların yükseldiği yerde kart çıkartan bir yönetim anlayışı için fazla beklentiye girmeyin. Size olacakları peşinen söylüyorum ve yine ekliyorum;
‘’ Umarım ben yanılırım’’ bu seferde Özgür bey beni utandırır…

İstanbul Üniversitesi, YÖK veya Vatan Emniyet önünde, inşallah olmaz ama finalde de Silivri’de  birkaç basın toplantısı, birkaç slogan, üç beş tweet ve bende oradaydım tescili için birkaç fotoğraf. Kaç gün? Hadi el yükselteyim bu sefer maksimum 1 hafta! Olmaz da hadi o kadar olsun. Sonra? U-N-U-T-U-L-A-C-A-K. Çünkü yumuşa eğilimine girdiğiniz o karşı mahalle aynı zamanda tam bir gündem değiştirme makinası. Siz de bunu adınız gibi biliyorsunuz.

Dün Özgür bey kararın ardından sakin sakin ne dedi? Yargı süreci cart curt. Bugünde hala Genel Başkanından kurmaylarına aynı benzer söylemler. Ya efendi! Sen Ana Muhalefet liderisin. 85 yaşında dedemde senle aynı şeyi söylüyor. O zaman senin benim dedemden farkın ne be adam? Senin şu an çıkıp, Sine-i Millete dönerek, halka sığınman  gerekir. Nitekim şu an ne sizin milletvekilliklerinizin, ne belediyelerinizin, hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

Ama….
YA- PA- MAZ-SIN. Kabul edelim iyi bir Grup Başkanvekiliydin ama iyi bir Lider olamadın.

Biz hukuksuzluğu işleyenleri, Adaletin arkasından dolananları, teraziyi kıranları iyi tanıyoruz ve  mücadele stratejisinin bu yönde daha büyük şekilde, daha örgütlü ve çelik gibi sert yapılmasını yıllardır haykırıyoruz. Diploma iptal edilmiş… İmamoğlu alınmış… Üç yüz yıl uyuyup sonra uyanarak şehre inen yedi uyurlar gibi şaşırmanıza şaşıyorum. Bu memleket dün Finlandiya gibiydi de, bugün bu kararla adeta Ortadoğu ülkesi olmuş değil. Sizden istenilen şey şaşırmak değil alışmak. İmamoğlu’na bir halkıma bin üzülürüm ki,

Bir Sine-i Millet

Olmayacak…

Özgür abimden beklentim ise…

Büyük büyük yeni kırmızı kartlar. Malum lazım olacak.

 Bindik bir alamete… Sonunu biliyorsunuz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: