“Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır…”
Ne güzel söylemişsiniz!
Ne doğru söylemiş ve söylediğinizi de milletinizin azim ve kararı ile gerçekleştirmişsiniz.
Tarih: 12 Haziran 1919
Yer: Amasya, Gezilik Meydanı.
Saat: 17:00
“Amasyalılar! Padişah ve Hükümet, İtilaf Devletlerinin elinde esirdir. Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare bulmak için sizlerle işbirliği yapmaya geldim.
“Amasyalılar!
Düşmanlarımızın Samsun’dan yapacakları herhangi bir çıkarma hareketine karşı AYAKLARIMIZA ÇARIKLARIMIZI ÇEKECEK, DAĞLARA ÇEKİLECEK, VATANIMIZI EN SON KAYASINA KADAR MÜDAFAA EDECEĞİZ.”
Tarih: 22 Haziran 1919.
Yer: Amasya
”Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır… “
Havza
Erzurum
Sivas
Milli irade, milletin iradesi.
Meclis-i Mebusan, 23 Nisan 1920 Ankara
Türk İstiklal Harbi.
Tarih:26 Ağustos
Saat: Sabaha karşı 4 civarları
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz! İleri..!”
Ve 9 Eylül.
Ve Lozan
Ve ” Efendiler! Yönetim şeklimiz Cumhuriyet olacak!”
29 Ekim 1923…
1919 yılı 19 Mayısından, 9 Eylüle oradan da 29 Ekime.
104 yıl öncesinde olduğu gibi bugünlerde de, duyabilen, hissedebilen ve anlayabilen için, o Bandırma vapurunun rotası, o savaş meydanlarının kan, ter ve barut kokusu, o inançlı ve kararlı mücadele hala içerlerinde umut ışığı olmaya devam ediyor.
Bizim, ulus devlete adanmış, Cumhuriyet ve Türk devrimine inanmış olanların içindeki azim ve karar.
Bir destan özlemi içinde olanlar bilmelidir ki;
Türk ulusu destansı gerçekliğini dünya ve tarih önünde önce süngüsü ile sonra da kurduğu devlet ve onun ülküsüyle böyle yazdırmış, böyle kabul ettirmiştir.
Bu destanın her bir kahramanı ve Türk toprağı altında yatan ulu köklerimiz için bu gerçekliği, yaşama ve yaşatmaya yemin etmiş yeni nesiller olarak, öncünün, rehberin, rotanın ne olduğu bilinci ile ki;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür, Hakkari’den Edirne’ye oradan Ardahan’a, yavru vatan Kıbrıs’a kadar eylem, söylem ve fikir birliği içinde olmak öncelikli hedefimiz olmalıdır.
80 senelik demokrasi yolculuğumuzdan günümüz siyaset ve siyasetçisine, ister sağından, ister solundan, ister merkez, ister yancısından, doğru ve yanlışlarından aldığımız ders, çıkardığımız ana fikir, fikren ve ruhen darmadağın olmuş bir milletin bu günkü endişe, şüphe ve umutsuz halleridir.
Şüphesiz ki, geldikleri gibi gidenler vatan toprağı üzerinde bizdenmiş gibi görünen yer göstericileri ile fikir ve eylemlerini Üsküdarlara geçirdikleri atın heybesinde taşıttılar.
Sadece onlar mı?
Atatürk adının geçtiği bir cümlenin noktası konulduktan sonra ardından gelen cümlelerde gravatlı terörist destekçilerinin sırtlarını okşayan, demokrasi, hak ve özgürlük sosuna bulayanlara ne demeli?
Atı alıp Üsküdara geçen belli de;
Ya siz kimsiniz?
Sormak zorundayız!
Sorgulamak zorundayız!
Sandıkla, oyla, zarfla kurulmadı bu Cumhuriyet!
Bana göre değil de bize göre inancı ile Türkiye Cumhuriyeti kuran Türkiye halkı, Türk Ulus devletin varlığı, birliği ve bütünlüğü için;
Sizinle yolumuz hep açık Paşam!
Nice 19 Mayıs günlerine…
Atatürk ile kalın.
Selam ile…