Anneler Günü… Çoğu zaman çiçeklerle, hediyelerle, klişe cümlelerle anılıyor. Oysa annelik, birkaç satıra sığacak bir kavram değildir. Hele bizim gibi mücadeleyle yoğrulmuş bir coğrafyada, annelik yalnızca doğurmakla da tanımlanamaz. Annelik, bir yürek meselesidir. Emekle, sabırla, dirayetle, sevgiyle yaşanır. Sadece çocuk büyütmek değil, insan ve toplum yetiştirmektir.
Bunun en büyük örneği Zübeyde Hanım’dır. O, sadece bir evlat değil, bu milletin kaderini değiştiren bir lider yetiştirmiştir. Zübeyde Hanım, tüm yokluklara, zorluklara rağmen Mustafa Kemal’i yalnızca büyütmekle kalmamış; ona karakter vermiş, vatan sevgisini, onuru, direnci miras bırakmıştır. Bu yönüyle Zübeyde Hanım, bu ülkenin sadece bir anası değil, Cumhuriyet’in özüdür.
Bugün onun izinden yürüyen, yüreğinde anne ruhunu taşıyan her kadın da bir toplumu büyütüyor. Kimi bir çocuğa sahip çıkarak, kimi öğrencilerine ışık olarak, kimi sokakta direnen bir vatandaşın elinden tutarak… Kadınlar, yalnızca aile değil, vicdan da kuruyorlar bu topraklarda. Ve biz biliyoruz ki annelik; rahimle değil, yürekle olur.
Anneler Günü vesilesiyle yalnızca doğuranları değil; büyütenleri, koruyanları, yol gösterenleri, içinden annelik geçen her kadını saygıyla selamlıyorum. Evladını toprağa veren şehit annelerini, savaşta, yoksullukta, yalnızlıkta dimdik ayakta kalan kadınları, anneliği yüreğinde taşıyıp da hiç çocuk koklayamayanları, annesi hayatta olmayan ama onun hatırasıyla yol yürüyenleri… Hepsini.
Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kadınlara yalnızca haklar değil, bir toplumun yeniden inşasında sorumluluk da verdi. Bugün o sorumluluğu taşıyan kadınların ve anne yüreğiyle bu ülkeye sahip çıkan herkesin Anneler Günü kutlu olsun.
Bu toprakların geleceği, annesini unutmayan bir milletin vicdanında şekillenecektir.