Kahramanmaraş Merkez Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Şerefoğlu Mahallesi’nde yaşayan baba Ali-Ümmihani Özdemir çiftine, Dulkadiroğlu kaymakamı Fatih Çelikkaya ve diğer yetkililer tarafından verilen acı haber, ailenin yaşadığı çadırda derin bir üzüntüye neden oldu. Özdemir çifti, 3 çocuklarından tek oğlu olan Müslüm’ün şehit olduğunu öğrenince gözyaşlarına boğulurken, ailenin yaşadığı çadıra Türk bayrakları asıldı.
Ailenin konteyneri ısıtamadığı için çadırda kaldığı öğrenilirken şehit haberinin alınmasının ardından ailenin çadırına konulan 10 adet ısıtıcı dikkat çekti.
Gazeteci yazar Zülâl Kalkandelen Cumhuriyet gazetesinde “Dünyanın tüm ısıtıcılarını yığsanız yüreğimiz ısınmaz artık!” başlığıyla yayınlanan bugünkü yazısında tepkilerini dile getirdi.
Kalkandelen’in “Tanık olduğumuz trajedi kan dondurucudur. Emperyalizmin güdümünde Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için hareket eden PKK, ülke içinde yoksulların birbirine kırdırılması için düşmanlaştırıcı stratejileri körüklüyor. ” ifadelerini kullandığı yazısı şöyle:
“Kahramanmaraş’ta depremden kurtulan Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir, Irak’ın kuzeyinde sürdürülen Pençe-Kilit Harekâtı bölgesindeki PKK saldırılarında öldürüldü. Bir üs noktasına sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada can verdi.
Acı haber, annesi Ümmihani ile babası Ali Özdemir’e depremden beri yaşadıkları çadırda verildi. Ailenin kaldığı çadıra olaydan sonra on adet elektrikli ısıtıcı bırakılmış, çadır bölgesine Türk bayrakları asılmış. Kahramanmaraş Valiliği de acılı aileye en kısa zamanda ev sağlanacağını açıklamış.
Tek oğullarını terör yüzünden kaybeden acılı bir anne ve babanın yüreğini artık hiçbir ısıtıcı ısıtamaz! “Evlenmeden önce size bir ev alacağım” diyen, bunun için hayal kurup askere giden bir genç daha yitip gitti…
6 Şubat depreminin üzerinden neredeyse bir yıl geçtiği halde, bu soğukta, yağmur, kar yağarken insanlara hâlâ barınacakları ev sağlamayanlar, utanmıyor musunuz?
12 ayda herkesi kalıcı konuta yerleştireceğini iddia edenler, utanmıyor musunuz?
Oğlunun ölüm haberini alınca çadırın önünde boynu eğik oturan annenin fotoğrafını görenler, o kadını orada ısıtıcılarla bırakıp gidenler, utanmıyor musunuz?
Çadırlarda yaşamak zorunda kalan insanlara birkaç ay sonra da ısınma bedeli olarak yüklü bir fatura mı göndereceksiniz? Hiç utanmıyor musunuz?
Aileyi bir misafirhaneye ya da sıcak bir eve almayı akıl bile edemeyenler, utanmıyor musunuz?
Kerpiç evlerde, çadırlarda yaşayan yoksul ailelerin çocukları ölürken bunun nedeni üzerinde düşünmeyenler, utanmıyor musunuz?
Gecekondulara verilen şehit haberlerinin artık çadırlara da verildiği ülkede, PKK terörünün kökünü yanlış politikalarıyla kazıyamayanlar, utanmıyor musunuz?
Türkiye’nin güvenliğini yabancı üslere ve NATO’YA bağlayanlar, utanmıyor musunuz?
TBMM çatısı altında, “YPG terör örgütü değildir” diyen Cengiz Çandar gibiler, utanmıyor musunuz?
Daha birkaç hafta öncesinde Irak’ın kuzeyindeki geçici üs bölgesinin halini gösteren fotoğraflar toplumda infial yaratmışken, şimdi aynı bölgeden ölüm haberleri gelince utanmıyor musunuz?
Bu soruları soruyorum ama yanıtı da biliyorum. Biraz olsun utanılsa bunlar yaşanmazdı biliyorum…
Tanık olduğumuz trajedi kan dondurucudur. Emperyalizmin güdümünde Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için hareket eden PKK, ülke içinde yoksulların birbirine kırdırılması için düşmanlaştırıcı stratejileri körüklüyor.
YAZININ DEVAMI: CUMHURİYET