Ey MEB dilimde tüy bitti… – Yusuf İpekli Yazdı

Ey MEB dilimde tüy bitti… – Yusuf İpekli Yazdı
Yayınlama: 16.12.2024 20:18
A+
A-
12 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitime geçildiği günden bu yana eğitimin fiilen içinde olan bir öğretmen olarak yıllardır hemen her platformda konuşuyorum, yazıyorum, anlatıyorum.
Tabiri caizse dilimde tüy bitti.
Ancak meseleyi enine boyuna konuştuğum, tartıştığım duyarlı insanların, yazdıklarımı özenle okuyan bireylerin kahir ekseriyeti anladı da bir tek milli eğitim bakanı anla(ya)madı. Daha doğrusu ya görmezden geldi ya da anlamak istemedi.
Konumuz orta öğretim, konumuz liseler.
Bakınız eğitim sistemi içinde hangi lise türleri var, bu liseler hangi genel müdürlük kapsamı içinde…
A. Orta Öğretim Genel Müdürlüğü 
1. Anadolu lisesi
2. Fen lisesi
3. Sosyal bilimler lisesi
4. Güzel sanatlar lisesi
5. Spor lisesi
B. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü 
1. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (Sağlık, Tarım Meslek Liseleri dahil)
2. Çok Programlı Anadolu Lisesi
3. Mesleki Eğitim Merkezleri
4. Mesleki Açık Öğretim Lisesi
C. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü 
1. Anadolu İmam Hatip Liseleri (AİHL)
2. Bünyesinde İHO Bulunan AİHL (AİHL+İHO)
3. Proje Okulları
4. Program Okulları
5. Dil Projesi Hazırlık Sınıfı Uygulayan AİHL
6. Hafızların Eğitim Gördüğü AİHL (Hafızlık Pekiştirme)
7. Güzel Sanatlar, Mûsikî ve Spor Programı Uygulayan AİHL
8. Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liseleri
9. Pansiyonu Bulunan Anadolu İmam Hatip Liseleri
D. MEB ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1. Uygulama ve iş okulları
Halk sadece vitrine bakarak doysa da okul türü açısından çok zenginiz değil mi?
Ne denir, Allah bereketini artırsın…
Mevcut iktidarın en başarısız olduğu milli eğitim bakanlığının en azından orta öğretim kısmının en azından okul türleri açısından ne hale getirildiğini görmek açısından okul türlerine baktım.
Sürücü kursu, güzellik kursu, meslek edindirme kursu gibi özel kurslara, özel eğitim rehabilitasyon merkezlerine filan bakmadan yukarıda yer alan okul türlerinin tespitini yapmak inan olsun iki günümü aldı.
Peki, bu kadar okul türü niye? Kafa karışıklığı yaratmanın esbabı mucibesi nedir?
Acaba sayın milli eğitim bakanına lise türlerini say deseler sayabilir mi?
12 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitimin ikinci aşaması olan ortaokulu bitiren bir veli çocuğunu mecburen bir liseye kaydettirecek.
Neden?
Kanun diyor ki, zorunlu eğitim 12 yıl ve kesintisiz.
Tamam da profili gün gibi ortada olan velilerimiz çocuğunu neye göre yukarıda yer alan liselerin birine kayıt ettirecek?
Yanıt belli: “El yordamıyla!”
El yordamıyla herhangi bir okula kayıt olan çocuk ne yapıyor? 9 veya en geç 10. sınıfta okulu terk ederek 12 yıllık zorunlu eğitim zincirinin halkalarını darma duman ediyor.
Acı…!
O zaman soru şu: “Lise türlerini çoğaltmanın, lise türlerini karmakarışık hale getirmenin, lise konusunda seçenek çoğaltıyoruz diyerek seçenekleri yok etmenin altında yatan gerçek(ler) nedir?”
Sıralayalım.
1. Özel okulların önünü açmak. Bu yolla daha az öğretmen istihdam etmek. Eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayanların özel okul açmasına fırsat, imkan ve zemin hazırlayarak tomar tomar paranın yandaş iş insanlarına akmasının önünü açmak.
Özel okul…
Ne var bunda, serbest piyasada yasanın verdiği olanaklarla açılan okulların sakıncası nedir diyorsanız ülke gerçeklerinden kopuksunuz demektir.
Nasıl mı?
Özel okulların ezici çoğunluğu malesef, Atatürkçülük ve cumhuriyet düşmanı, laiklik karşıtı, dindar ve kindar nesil yetiştirme arzusu taşıyan dinci tarikat ve cemaatlerin açtığı okul.
Bu okullarda kız ve erkek öğrencilere merdivenler ayrı ayrı kullandırılıyor. Öğrenci servisleri kız ve erkek olarak ayrı. Sınıflar, ne sınıfı okullar çoktan beri kız ve erkek öğrenci okulu olarak ayrı.
Hoş bu ayrım sadece özel okullar için mi geçerli?
Bakınız Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 12.12.2024 tarih ve Taşımalı Eğitim konulu resmi yazısında ne istiyor?
“Kız öğrencilerin okul servislerinin ön koltuğuna oturmamaları konusunda bilgilendirilmesi, uymayan servis şoförü ve öğrencilerin derhal uyarılması…”
Size bir şey söyleyeyim mi, bunlar kızlardan, kadınlardan çok kendilerine güvenmiyorlar kendilerine…
2. Lise türlerini bu kadar çoğaltmanın bir diğer önemli nedeni ise öğrencileri imam hatip okullarına yönlendirmek.
Şimdi imam hatip okulları MEB’in Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı. Bu okulların giderleri Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından karşılanıyor. Diğer genel müdürlükler okullara minik minik ödenek gönderirken Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün kesesi sonuna kadar açık.
Bu okulların ise kimin, neyin, niçin arka bahçesi olduğu belli, besbelli…
Okulları temizletemeyen, çocuklarına bir öğün yemek veremeyen, özel okul öğretmenlerini açlığa mahkum eden; atanmayan öğretmenlerin, mülakat mağduru olanların intiharına kulak tıkayan, sabahın kör karanlığında çocukların okula gitmesini bile umursamayan; ÇEDES, Türkiye yüzyılı maarif modeli adıyla dayattığı programla milli yapımızı bozan, okulları tarikat ve cemaat mensubu şalvarlı, cübbeli ve sarıklı kişilere terk eden bakan(lık) dikkate almaz ama ben deniz yine de nelerin yapılması gerektiğini insanlık adına belirteyim.
1. Zorunlu ve kesintisiz eğitim kesinlikle 9 yıl olmalı.
2. Bunun bir yılı okul öncesi, beş yılı ilkokul, üç yılı ortaokul olarak düzenlenmeli.
3. Lise kesinlikle zorunlu olmamalı.
4. Lise türleri sadeleştirilmeli ve şu şekilde sıralanmalı.
 a) Fen Lisesi
 b) Anadolu Lisesi
 c) Meslek Lisesi (Teknik lise, ticaret lisesi, imam hatip lisesi, sağlık lisesi, tarım lisesi…)
 d) Sosyal Bilimler Lisesi
 e) Güzel Sanatlar Lisesi
 f) Uygulama ve İş Okulları
 g) Açık Öğretim Lisesi
Bunların yaşama geçmesi için ise,
1. Yusuf Tekin hemen görevden alınmalı.
2. Milli Eğitim Şurası en geniş katılımla acilen toplanmalı.
3. Tüm liseler Orta Öğretim Genel Müdürlüğü bünyesinde toplanmalı.
4. ÇEDES projesi çağ dışıdır. Hemen bütün protokoller iptal edilmeli.
5. Türkiye’yi en az yüz yıl geriye götürecek olan Türkiye yüzyılı maarif modeli acilen iptal edilmeli.
6. Laik eğitimi ihlal edenler hakkında kovuşturma yapılmalı, suçlu olanlar yargılanmalı.
7. Yukarıdaki 6 maddenin yürürlüğe girmesi için “en erken seçim” yapılarak demokratik yollardan mevcut iktidara son verilmelidir.
Ayrıca, ana muhalefet partisi milli eğitim bakanını, bürokratları, laiklik temelli programını, kadrosunu, öğretmen ve okul yöneticisi yetiştirme politikasını, bütçesini hemen kamuoyu ile paylaşmak zorundadır.
Olur mu?
“Randevunuz sekiz ay sonra…” diyen sekretere, “Allah razı olsun kızım, eskiden hastanelerde kuyruk vardı.” diyenler çoğunlukta olduktan sonra biraz zor ama galiba imkansız değil…
    • YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN 

1964 yılında Ankara İli Kalecik İlçesinde doğdu. Çiftçi bir ailenin çocuğu. 1985 yılında mesleğe ilkokul öğretmeni olarak başladı. Türkçe öğretmeni oldu. 20 yıl okul müdürlüğü yaptı. 35 yıl emek verdikten sonra emekli oldu. Özel eğitim alanında 3 yıl müdür olarak özel sektörde çalıştı. Halen özel eğitim öğretmeni olarak görev yapıyor. Makale, inceleme ve araştırmaları Öğretmen Dünyası, ABECE, Eğitim Yaşam, Çağdaş Eğitim dergilerinde yayımlandı. Kalecik Gazetesinde 10 yıl köşe yazarlığı yaptı. Halen HANHANA isimli kültür ve sanat dergisinin editörüdür. Şiirlerini, 1. Çığlığa çağrı 2. Sensiz akşamların yorgun geceleri 3. Gökyüzüne kafa tutan sağanak; AB projesiyle gittiği Avrupa izlenimlerini, "Okulumuz Avrupa" da isimiyle kitaplaştırdı. Basıma hazır kitap taslakları mevcut. Evli, 2 çocuğu, 3 torunu var.