Bu kelimeler Arapçadır.Ancak toplama biçimi yönüyle,Farsça olan bir söz kümesidir.TDK’na göre Hissikablelvuku anlamı;Hissi-His,Kable-Önce,El Vuku da,Olma demektir.Dilimize Arapçadan geçen bu kelime ÖNSEZİ olarak açıklanır.Bugün Hissikablelvuku yerine;İçe Doğma,Basiret,Altıncı Duyu,İçime Doğan ve His kelimeleri kullanılır.Özetle,henüz gerçekleşmeden önce olacakları hissetmek veya önsezi diye açıklarız.Tasavvufi olarak Hissikablelvuku,insanlarda Külli İradenin Cüzi İradesi vardır.Hatta hayvanlarda da,Cüzi İrade vardır.Daha çok uyku halinde iken insanın hisleri görünen aleme kapanır ve Mana alemine açılır.Bu zamanlarda Hissikablelvuku yani Önsezi,olayları önceden Hissetme olarak bazı olayları hissedebilir.İnsan uyandığı zaman,rüyada gördüklerini hatırlamayabilir.Gece uyku halinde hissedip unuttuğu manaları,daha sonra normal yaşamında karşılaştığı olaylar ile hatırlar.Hatta,sanki ben bunları daha önce yaşamış gibiyim der.Önsezi ile ilgili yüzlerce,binlerce,hatta yüzbinlerce örnek bulunmak mümkündür.Örneğin;Atatürk 10 kasım 1938 sabahı komada yatağında yatarken,aniden başını kaldırarak,Esselamün Aleyküm dedikten sonra bir daha uyanmamak üzere,saat 09 05’de Hakka kavuşur. Allah’ın bildirmesiyle insanlar,GAYB yani akıl ve duyular ile bilgi edinilemeyen varlık hakkında,insan ilmine kapalı olan bilgileri de bilebilmektir.İnsan ilminin bilmesi mümkün olmayan geçmiş ve geleceğe ait olaylar Gayb olarak kabul edilmektedir.Gaybı da,Allah’tan başka hiç kimse bilemez.Ancak Gaybı da,çok iyi anlamak gerekir.Gaybı Allah bilir demek,Allah’ın Gaybı kimseye bildirmez demek değildir.Ancak Kur’anda da,belirtildiği gibi,Allah razı olduğu Elçiye Gaybı gösterir. Hz. muhammed Peygamber olarak bu makama ermiştir.Ayrıca Allah bazı Veli Kullarının da,gözlerini açar ve onlara başkalarının göremediği noktaları gösterir.Yani bazı kimselerin Fıtratında bir başka ifade ile Doğalarında,bu duyuya ait Meleke vardır.Hatta bazı Medyumlar,böyle bir ruhi melekeye sahip olarak yaratılmışlardır.Bu Medyumlar,yetenek ve gayretleriyle,Allahın Fıtratlarına yerleştirdiği bu melekeyi çalıştırarak,geleceğe ait sorunları hissedebilirler.Ancak bu Medyumların hiç biri,Mutlak Gaybı biliyor denemez.Mutlak Gaybı bilmek sadece Allah’a mahsustur.Peygamberlerin,Velilerin ve Medyumların geleceğe yönelik bildikleri ve hissettikleri ise,Mutlak Gayba göre oldukça sınırlıdır.Normal koşullarda ve Beşeri ölçüler içinde Gaybı bilmek,geçmiş ve geleceği hisleri ile kapsamak olanaksızdır.
ATATÜRK’ün Gaybdan alarak bugün bile yolumuzu aydınlatan ve hafızalarımızda olan ders çıkarılacak sözlerinden bir kısmını hatırlatmak istiyorum;
.Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır.Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
.Dünyada her şey için,medeniyet için,hayat için,başarı için en hakiki mürşit,ilimdir,fendir.
.Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir.Benim fikirlerimi,benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
.Eğer bir gün benim sözlerim bilime ters düşerse bilimi seçiniz.
.Bir Ulusun Asker Ordusu ne kadar güçlü olursa olsun,kazanacağı zafer ne kadar yüce olursa olsun,bir Ulus İlim Ordusuna sahip değilse,savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır.Bu nedenle biran önce büyük ve mükemmel bir Bilim Ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.
.Bir Millet ki,resim yapamaz,,heykel yapamaz,tekniğin gerektirdiği şeyleri yapamaz,itiraf etmeli ki,O Milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.
.Gençleri yetiştiriniz,onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.
.Hürriyet olmayan bir Memlekette ölüm ve çöküş vardır.Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
.Toplumsal hastalık tembelliktir.İlk işimiz bu hastalığı tedavi etmektir.Milleti çalışkan yapmaktır.Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve mutluluk,yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır.
.Çalışmak demek,boşuna yorulmak,terlemek değildir.Zamanın gereklerine göre Bilim,Teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
.Uygarlık yolunda başarı;sosyal hayatta,iktisadi hayatta,ilim ve fen alanında başarılı olmak için yegane gelişme ve ilerleme yolu,yenileşmeye bağlıdır.
.Bütün ilerlemeler,insan fikrinin eseridir.Fikrin serbest hareketi ise,ancak bireyin düşündüğünü serbest olarak,söylemek,yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde bulunmak serbestisine sahip olmakla mümkündür.
.Bir Ulus sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe,yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.
.İki Mustafa Kemal vardır.Biri Ben,et ve kemik geçici Mustafa Kemal…İkinci Mustafa Kemal,onu Ben kelimesi ile ifade edemem.O, Ben değil Bizdir.O,Memleketin her köşesinde yeni fikir,yeni hayat ve büyük Ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur.Ben onların rüyasını temsil ediyorum.Benim teşebbüslerim,onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir.O,Mustafa kemal sizsiniz,hepinizsiniz.Geçici olmayan,yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur.
.Din ve Mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir.Hiç kimse,hiç bir kimseyi,ne bir din,ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir.Din ve Mezhep hiçbir zaman Politika aleti olarak kullanılamaz.
Atam Işıklar içinde yatsın.!!
Tanrı hepimizi kararlarımızda, Akıl ve Bilimden yoksun bırakmasın.!!