İrfan | İlker Güven Yazdı

İrfan | İlker Güven Yazdı
Yayınlama: 10.05.2023 20:35
A+
A-

İrfan,bilmek,kültür,tanımak,kavramak,bir olguyu anlama,varış,varışçılık,gerçeğe ulaştırıcı ve güçlü bir sezi yetisi anlamlarını taşır. Ayrıca İrfan,dindar,düzgün ve pürüzsüz anlamlarına da gelir.Tasavvufta İrfan,Allah ve onun sıfatları,fiilleri,isimleri ve tecellileri hakkında manevi deneyimle doğrudan elde edilen bilgi anlamındadır.Bir ilmin İrfana dönüştüğünün gösterge ve belirtisi,kulun kalbinde Takva yani günahtan sakınma,Huşu yani Tanrıya boyun eğiş ve şaşkınlığın gitgide artmasıdır.İslamın esası,ilim, irfan,ahlak ve erdem uygarlığıdır.İslam öncesi döneme,Cahiliye dönemi denilmesi rastgele söylenmiş bir söylem değildir.İslam esasen insanı manen yücelten,olgunlaştıran,kemale erdiren ve iç dünyasını derinleştiren ilahi bir dindir.Bu dinin temsilcileri ve mensubu olan müminlerin de,İslamın boyası ile boyanması,bilim,irfan ehli ve güzel ahlak sahibi kimseler olması mutlak şarttır.Atatürk’ün dediği gibi, İslamiyet,cahil ve yobazlara bırakılmayacak kadar mükemmel bir dindir.Allah’ın ilmi,bitip tükenmek bilmeyen bir hazinedir.Her ilim sahibinin üstünde daha büyük ilim sahibi vardır.Büyük İlim sahibi Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır. İnsanların ve varlıkların sahip olduğu bilgilerin tamamı,Allah’ın ilmi yanında,büyük bir okyanustan,bir fincan ile alınmış su kadardır.Bu nedenle,ilim ve irfan ehline en çok yakışan özellik tevazudur,yani kibirden kaçınmaktır.Alimin görevi,doğru bildiğini söylemek ve Hakk’ın yanında yer almaktır.Alim bildiği ile fiilen çalışır ve bilimden yoksun olan insanlara,bilim öğretimine gayret gösterir.Bu özelliklere sahip olanlar bilim ve irfan ehli ise,Allah katında da,makbul kimselerdir. Özellikle günümüzde böyle bilim,erdem ve irfan sahibi insanların çoğalması için eğitim ve öğretime çok önem verilmelidir.Okuyup öğrenmeye başladığımız günden itibaren,biriktirdiğimiz bilgiler,sadece zihne depolanmış,ancak kalpte irfan haline gelmemiştir.Mevlana Ledun İlminin, yani Allah katından aracısız olarak,dilediği kuluna verdiği ilmin,ilahi bir nasip olduğunu belirtir. Ancak bunu da,kalbi yeteneği olanlara lütfettiğini belirterek şöyle açıklar.”Ruhun gıdası aşktır,canlarınki ise açlıktır.Çok Alim vardır ki,irfandan nasibi yoktur.Bilim hafızıdır,ancak Allah’ın Habibi yani sevilen ve ilgi duyulan kişisi olamamıştır.Zira irfan,eldeki kalem ve kitapla elde edilemez.İrfan ancak gönlünü marifet yani beceri nurunu alabilen kula, Allahtan ikram olunur.”diyor Mevlana. Gönlünü irfan nuru ile aydınlatan Yunus Emre de,bu hakikati bakın nasıl anlatıyor?”Yunus Emre oldu fakir,ecel ensesini dokur,gönül kitabından okur,eline kalem almadan.”diyor. İrfaniye akımı,aralarında farklar bulunmakla beraber pek çok din ve kültürde görülür.Ancak bu akımın ilk defa nerede ve ne zaman ortaya çıktığı tartışmalıdır. İrfaniliğin en az Helenik dönemin başlarından itibaren var olduğu bilinmektedir.İslam kültür havzasında ortaya çıkan irfani anlayışın,genellikle mutasavvıflar ile Şii İsmail’i düşünceye sahip olanlar ve kısmen de Filozoflar tarafından temsil edildiği görülmektedir.Mutasavvıflar irfan kavramını,keşif ve ilham yolu ile kalbe geldiği,genellikle Akli bilgiden üstün bir değer taşıyan bilgi olarak değerlendirmişlerdir.Kuşeyri Sufiler,bilginin İlmel Yakin yani akli delil ile,Aynel yakin yani açıklama veya bilgilendirme ile,Hakkel Yakin yani keşif ve gözlem ile elde edilebileceğini belirtirler.İlmel yakinin Akıl sahiplerine,Aynel Yakinin ilimle şahit olanlara,Hakkel Yakin de,İrfan sahiplerine ait olduğu belirtilir.İbnü’l Arabi’ye göre,İrfani bilgi hakikatin vasıtasız ve aracısız idrakidir. Aklın vermiş olduğu olası bilginin aksine tamamen gerçek ve kesin bilgidir.Sokrates’in ahlak alanındaki düşünceleri,bir bakıma iyilik ile ilgili düşüncelerdir.Sokrates’e göre kötünün ve iyinin ne olduğunu bilen birisi bilerek kötüyü seçmez.Zira iyilik bilgi ile olanaklıdır.Hatta iyiliği bilgi olarak tanımlar.Zira bilgi de,Allah’ın İlminden alınmıştır.Sokrates eğer insanlar ahlaksız,yani yalan söylüyor, hırsızlık yapıyor ve adil değilse,bu onların bilgiden yoksun olduğunu gösterir,diyor.Felsefi düşüncenin ortaya çıkmasına neden olan kaynaklardan en önemlisi insandaki bilme isteğidir. Bilmek İlahi yaradanın İlminden bir şey öğrenmek,aynı zamanda da yaşam sevinci demektir. Bilme isteğine merak ve şüpheyi de eklersek,Felsefi düşünceyi oluşturan faktörler ortaya çıkar.Hume (1711-1776),Filozofta bulunması gereken bir başka özellik olarak,üstün bir seziş, beceriklilik,örnek hal ve tavır olmalıdır.Bir başka ifade ile,bilgiyi düşünmek ve sorgulamanın yanı sıra irfan sahibi de olmalıdır.İrfan sahibi insan aynı zamanda alçak gönüllü olmalıdır.Descartes da,alçak gönüllü olmak Filozoflar için olmazsa olmazdır,diyor.İsfahani de,İrfan bir şeyin izini ve etkilerini derin düşünerek,o’şeyi idrak etmektir,diyor. İrfan kelimesinin kökü Arefedir.Kök anlamı,bir şeyin Arf’ına yani kokusuna ulaşmak veya yanağına dokunmak demektir.Sufiler İrfanın bilmek ve tanımak gibi anlamları için ayrı şeyler olduğunu belirtirler.Ancak tanımak için bilmek gerektiğini,zira tanınmayan şeyin bilinmediğini söylerler.İşte bu nedenle Bilimle irfan iç içedir.Bilim irfana gözükmedikçe eksik,İrfan da, ilme dayanmaz ise,boş kalır. Bilimin zıttı cehalet,İrfanın zıttı da,inkardır.Kişi bilimsiz olarak imanını koruyabilir,ancak irfansız yapamaz.İrfan aranmaz ve sahip olunmaz ise iman kemale eremez.İrfan rıza makamıdır.Allah’ı gerektiği gibi tanımak,teslim olmak ve her buyruğunu baş göz üstünde kabul etmek demektir.Bunun zıttı da,inkardır,küfürdür.Dahi ve irfan sahibi Atatürk’ün İrfan hakkındaki sözleri:
.Bir Millet İrfan Ordusuna sahip olmadıkça,savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin,O zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak İrfan Ordusuna bağlıdır.
.En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.
.Öğretmenler hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki,cumhuriyet,fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister.
.Memleketi bilim,irfan,ekonomi ve bayındırlık alanında da,yükseltmek ,gelecek nesillere sağlam,değişmez ve olumlu karakter vermek lazımdır.
.Toplumun düşmanı,cehalet,cehaletin düşmanı öğretmenlerdir.Gençliği yetiştiriniz,onlara bilim ve irfanın pozitif fikirlerini veriniz.Zira geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacağız.
.Bilim adamları kendi biliminize,irfanınıza güveniyorsanız bana söyleyiniz.Sosyal bilimlerin güzel yapıcı yönlerini gösteriniz bende takip edeyim.
.Bu Millet ve Memleket ilme ve irfana çok muhtaçtır.Bilim,fen ve ihtisas nerede varsa gidip öğrenmeye mecburuz.
.Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, dogma ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir.
.Gençler almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve uygarlığın,vatan sevgisinin,düşünce özgürlüğünün en kıymetli simgesi olacaksınız.Cumhuriyeti biz kurduk,onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.
Atam Işıklar içinde yat.!!
Tanrı bizleri akıl ve bilimden yoksun bırakmasın.

Emekli Tuğamiral
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.