Kader | İlker Güven Yazdı

Kader | İlker Güven Yazdı
Yayınlama: 29.10.2022 00:00
A+
A-
Sözlük anlamı;Yazgı,kaçınılmaz kötü Talih,Takdir,Ölçme,Plan ve Program gibi anlamları taşır.Ayrıca Gücü Yetmek,Miktar,bir şeyin şeklini ve niteliğini belirlemek,rızkını daraltmak gibi anlamları da var.
Kader,Tanrı’nın sınırsız ilmi ile ezelden ebede var olan her şeyi bilmesi ve takdir etmesidir.
Kaza; Allah’ın Depremler,Seller,Çığlar,Fırtınalar,Heyelanlar gibi.ezelde takdir ettiği şeyleri,zamanı gelince takdirine uygun olarak yaratmasıdır.
Bir insanın ne zaman doğacağı,ne zaman öleceği,önceden Yaratanın sonsuz ilmi ile takdir edilmiştir.İşte bu takdire yani plana kader diyoruz.Bu durumda da,insanlar genel olarak,şu soruyu soruyor;” Madem her şeyim kader ile takdir edilmiş,eylemlerimi de oluşturan yaratandır.
Öyle ise,ben eylemlerimden neden sorumluyum?” İşte bu durumda,diğer canlılardan farklı olarak insana bahşedilen özgür irade devreye giriyor.Yani Allah,insanları kendi tercihlerini yapıp yapmamakta özgür bırakmıştır.Bu özgür iradeye,Cüz’i İrade deniyor. Bu irade ile insanın kendi isteklerini tercih etmesine de,Cüz’i İhtiyar yani,kendi elinde olan deniyor.
İnsan iradesinin devre dışı olduğu durumlar nelerdir? Bunlar,Doğduğumuz yer,Anne ve Babamız,
Cinsiyetimiz,Biyolojik özelliklerimizdir.Bunların hepsi Kaderin Takdiridir.İnsan tercihini nasıl kullanırsa,Allah ona göre yine insanın sorumluluğunda olan sonuç yaratır.
Antik Yunan Filozoflarının çoğu,alemdeki bütün oluş ve yok oluşlarda,Determinist (Belirlenimcilik) bir görüşe sahiptiler.Ancak Sofistlerden sonra insanın nasıl yaşaması gerektiği sorusu öne çıkmıştır.Bu açıdan,doğru hareketin bilgiye dayalı hareket olduğunu söyleyen Sokrates de,İyi fiilin iyi idaresine uygun olduğunu söyleyen Platon da,ahlaklı bir hayatın ancak kişinin eğitilmesi ve doğru fiillerin birer karakter halini alması ile mümkün olabileceğini söyleyen Aristo da,temel olarak insanın kendi eylemlerine yön verebileceği fikrini kabul etmişlerdir.Musa Carullah;başımıza gelen belaları hiç bir zaman kaderden,yada felekten saymıyor.Zira insanda hür irade ve karar vardır diyor.Çünkü insanın dünyaya gelmeden önce Kaderle belirlenip,bir kukla olduğunu savunan cebri anlayışa karşı çıkıyor.
Ayrıca,çocuk dünyaya gelirken doğuştan gelen (Fıtri)hallerin çoğuna sahip olmakla beraber,ahlaki faziletlerden (erdemlerden) mahrumdur ve çirkinliklerden arınmış olarak dünyaya gelir.Dünyada çevrenin etkisiyle,çocukların akıl ve şuurlarında,güzel veya kötü hayaller şekillenir.Gönüllerine de,hayır veya şer idealleri yerleşir diyor.Musa Carullah,çocuğu nötr olarak görüp,sonraki yönelimlerini Kaderin etkisinde değil,çevrenin etkilemesi ile açıklamıştır.
Tevekkül;her şeyi Tanrıya bırakmak,yazgıya boyun eğmek,her şeyi Tanrıdan beklemek diye tanımlanır.çağdaş düşünürlerden Babanzade Ahmed Naim (1872-1934),Tevekkül Kader ile yakın ilişkilidir.Ancak,çoğu zaman Tevekkül Kaderci anlayışla birleştiğinde, tedbir ihmal edilir. Oysa,Tevekkül,tedbirsizlik,durgunluk,gerilik veya tembellik nedeni olmamalıdır,diyor.
Tasavvufta Tevekkül;her türlü tedbiri alıp,gereli tüm çabayı gösterdikten sonra,işi Allah’ın takdirine bırakmaktır.Allah’a kalpten güvenerek,insanlara umutla bağlanmadan,Allah’tan umut etmek esastır.
Yaşar Nuri Öztürk;Kur’an daki Kader,Tabiat kanunları anlamını taşır.Kur’an’ın gösterdiği iman esasları içerisinde Kadera İman diye bir şey yoktur.Allah her şeyi bir ölçüye göre yaparak yönetir,diyor.Platon da,Tanrı hep geometri kullanmaktadır,gökten su ölçüyle iner diyor.Müslüman toplumların son iki asır Batı dünyasına karşı ilim ve teknolojide geri kalmışlığı,çağdaş İslam düşünürlerinin temel sorunu olmuştur.İslam Toplumunu geliştirme ve yüceltme amaçlı,sorunun kaynağını bulup,çözüm üretme düşünce ve çabaları İslam düşünürlerinde artmıştır. Muhammed Abduh (1849-1905),Muhammed İkbal (1873-1936),Babanzade Ahmed Naim,Mehmet Akif (1873-1936) gibi İslam düşünürlerinin ortak paydası Kaderdir.Zira düşünürlere göre;İslam Toplumlarının geri kalmasına neden olan inanç sorunlarının başında,yanlış Kader ve Tevekkül anlayışı gelmektedir.Bu nedenle,Kader inancının insanın özgürlüğü ve sorumluluğu bağlamında yeniden yorumlanması zorunludur.Bu yaklaşım,çağdaş dönemde,Kader,Tevekkül ve Tedbir ilişkisinin,yeniden değerlendirilmesi ve Kaderli Tevekkül anlayışının mutlaka düzeltilmesi yönünde düşünce ve eleştiriler olmuştur. İzmirli İsmail Hakkı (1869-1946) Tevekkülün nedenleri,terk etmeye ve
tembelliğe neden olmamalıdır. Zira azmettiğin zaman,Allah’a dayan,ilkesi tevekkülün özünü ifade eder,diyor.Mustafa İslamoğlu;”Allah iradesiz varlıklara Statik Kaderi,iradedeli varlıklara da,Dinamik Kaderi takdir etmiştir.İnsanın irade sahibi olmasınını Allah istemiştir.İnsanın iradesi,iradeli davranış alanında Kaderidir.”diyor. Mehmet Akif Ersoy,Fatalist yani cebri Kader anlayışını ve bu anlayışa dayalı Tevekkülü dizisinde şöyle eleştirmiş;”Kadermiş,öyle mi?Haşa,bu söz değil doğru.! Belanı istedin,Allah da verdi..Doğrusu bu.!,Zira,talep nasılsa tabii,netice öyle çıkar.! diyor. Akif;”Kader imanın şartlarındandır,ancak onun başı bozukluk ve sorumsuzluk şeklinde algılanması Dine iftiradır.”Beşeri eylemler içinde oluşan,yenilgi ve zaafiyetler asla Kader olarak kabul edilemez.”Akif,dönemindeki Kolera salgınında,
karantinanın Kaza ve Kaderden kaçmak olduğunu iddia edenlere ve yanlış dini içerikli tedbir alan Abdülhamit idaresine karşı,tedavi için Tıbbi önlemlere başvurulması gerektiğini belirten yazılar yazmıştır.
Atatürk; ”Ölüm,yaradılışın en doğal yasasıdır,İnsanın değişmez Kaderidir.(1923)
Şimdiye kadar Milletimizin başına gelen bütün felaketler,kendi Kader,alın yazısını başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır.
Kaderini,kendini zincire vuran şahıslara terk eden Milletler,O şahsın keyif ve emellerine oyuncak olmaya karar vermiş,razı olmuş sayılırlar.”diyor.
Biz Türklerin Ergenekon’dan çıkışımızdan beri,başımıza gelen en güzel Kader,M.kemal Atatürk’ün,
19 Mayıs 1919 da tarih sahnesine çıkışı dır.Fazıl hüsnü Dağlarca’nın dizilerinde; İşte ilk görünüşün M.Kemal, Kaderin adamı derler sana düşmanların.! diye ifade ediyor.
İsra 13 de,Biz her insanın Kaderini,kendi çabasına bağlı kıldık.! yazıyor.
Hepimiz geleceğimizi kendimiz hazırlar,sonrada Kader deriz.Yani Kaderimiz karar anında biçimlenir.
Tanrı kararlarımızda bizleri Akıl ve Bilimden yoksun bırakmasın.!

Emekli Tuğamiral