Sandığa Git Türk Halkı | Cem Ayaz Yazdı

Uygarlığı yani medeni dünyayı elinin tersi ile itmek hatta tekmeleyip, üzerine zıp zıp zıplamak bu olsa gerek.

Sorgusuz, sualsiz her şeyi kabul etmek, itiraz etmemek…
Cehalet bir toplum için en sinsi düşmanlardan biridir. Cehaletten de kastım, mürekkep yalayıp yalamamak ile ilgili bir tespit değildir, bunu da özellikle belirtmek isterim.

Bu günlerde, bir seçim sürecinin içinden hep birlikte geçiyoruz. Propagandalar, toplu kalabalıklara seslenişler, alkışlayanlar, bayraklar, flamalar. Türk halkı, demokrasinin hakkını vermeye çalışıyoruz da denebilir. Her yurttaş kendince, ülkesi ve milleti için ideal olduğunu  düşündüğü siyasi tercihini sandığa yansıtıyor.

Fakat;
Bu süreçte, her şey yukarıdaki satırlarda tarif edilen kadar berrak değil gibi yani süreç adalet ve hukuk düzleminde ilerlemiyor gibi gözükmekte. Yurttaş, sandığa giren ve sandıktan oyların sonucu hakkında bir hayli şüpheli. Özellikle muhalefet seçmenindenki güven duygusu sıfır noktasında.
Böyle bir ruh hali içerisinde olmaları da, tecrübeleri ile sabit.

Ne yazık ki,  toplumun en az yüzde altmışı, kurumları ile birlikte devlet aygıtını elinde tutan iktidara güvenmiyor. Haklı sebeplerini burada sıralamaya da gerek yok sanırım.

21 yıllık iktidarın bahse konu sahipleri, bu süreçte  her yolu mubah sayarak gerçeği yansıtmayan “kara propaganda” yöntemlerine dahi başvuruyor.

Acaba iktidardan hiç gitmemek gibi bir niyetleri olabilir mi?
Yapılan, edilene, önceki hazırlıklarına, demokrasinin tecellisi konusunda seçim sathı mailine koydukları barikatları bakınca, bu fikre kapılmamak mümkün değil.

Halkın çoğunluğu Akepe’den bıkmış, halkın çoğunluğu Akepe politikalarından illallah etmiş durumda. Ha, birinci tür sonuçlarında bunu gördük mü peki? Hayır.
Maalesef sonuçlar hakkında adildir düşüncesinde olmayan milyonlar var. Sonuca güvenmeyen milyonlar.

Muhalefete gelince de, bu kadar gerçek dışı yaftalamaların karşısında hem şaşkın hem de bu iftiralara karşı bir mücadelede.

Düşünebilen, sorgulayabilen yurttaş için aslında olay çok net.
“Hak, hukuk ve adalet istiyorsanız Kemal Bey’e oy vereceksiniz”, “Ha olmadı, yolsuzluk düzeni, yalan, dolan,talan düzenine devam diyorsanız tercih sizin…” Kemal Bey’in net tarifi bu.

Ekonomik çöküş.
Yolsuzluk.
Hukuksuzluk.
Yabancı istilası.
Dağ gibi sorunlar önümüzde.