Kelime anlamı;büyüklere,yaşlılara,kutsal bilinen kimselere karşı duyulan sevgi ve çekinmekle karışık bağlılık.Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.Allah’a saygı ise;huzurunda olma şuurunun bedene hareketsizlik ve edep(utanma,çekinme duygusu)olarak yansımasıdır.
Felsefi olarak Saygı:Başta Immanuel Kant (1724-1804)olmak üzere,Felsefenin ilk denemelerinde,çağdaş zamanlara kadar çok sayıda düşünür Saygı kavramı üzerine çeşitli Felsefi görüşler ileri sürmüştür.
Örneğin Konfüçyüs (MÖ 551-479); İdeal insanı, özel yaşamında ciddi,kendinden üstün olanlara saygılı, halkla ilişkilerde iyilik sever ve adil olarak tarif eder.
Yusuf Has Hacip (1017-1077),Kutadgu Bilig adlı siyasetnamede,Türk-İslam geleneğinin özelliklerinden birisi olan Saygıyı;kendinden büyüğe saygı,kendinden küçük olana da,
şefkat göstermelidir diyor.Sosyal Psikolog ve Filozof Erich Fromm (1900-1980);
Saygı özgürlüğün bulunduğu yerde vardır diyor. Düşünür ve Yazar Roger Garaudy Saygıyı; Nehrin kaynağına saygısı,denize doğru akmasıdır diye çok anlamlı bir şekilde tarif ediyor.
Immanuel Kant, gerek bilgi ve varlık,gerekse etik anlayışla Felsefe Tarihinde dönüm noktası olan Filozofların başında gelir.
Kant,kendinden öncekiler gibi insanı sosyal bir varlık olarak değil,insanlar arası ilişkilerde insanı bağımsız olarak ele almış ve Etik tarihine yeni bir bakış açısı getirmiştir.Ahlak yasasını,ben sevgisini özellikle de,kendini beğenmişliği engellediği için Saygının konusu kabul eder.Kant bu duyguya,Ahlak yasasına Saygı Duygusu der.Zira Saygı,Ahlak yasasından önce gelen duygu değildir.Ahlak yasasının öznesi insandır.Kant saygıyı İnsana saygı olarak kabul eder.İnsan dürüst kişiye saygı duymaktan kendini alamaz. Tasavvufta Saygı ise;Mevlana’ya göre,kulluğun en önemli görevi,Allah’ın emrini,saygıyla yerine getirme ve yarattıklarına da şefkattir. Bu söz Mevlana ve Sufilerin hoşgörü ile Allah’ın Kuran’da bildirdiği prensiplere saygı ve yarattığı her şeye sevgi,saygı ve şefkati esirgemeden göstermesidir.Yunus Emre,Saygı satın alınmaz,kazanılır diyor.Hacı Bektaş Veli,”Sevgi ve Saygı üstüne kurulmuştur yapımız,Ta ezelden açık durur kapımız,soframızda yapılan lokmalar hep helaldir ,yiyenlere Nur olur ekmeğimiz aşımız.” Niyazi Mısri,”kişinin kendi nefsine gösterdiği Saygı,saygıların en büyüğüdür. Felsefi yazılar yazan Uğur Oral;Öznesini insanın oluşturduğu her eylemin olmazsa olmazı Saygıdır diyor.Saygı,insanın temel taşıdır,aşkında,dostluğunda,uygarlığında,barışında,demokrasisinde,özgürlüklerinde hep vardır.
İnsan saygı duyduğuna itaat etmekten rahatsız olmaz.Albert Camus,hiçbir şey,korkuya dayanan saygı kadar iğrenç değildir,der.Zira insan,korktuğundan çekinir çekinmesine ancak,Saygı duymaz.İnsan saygıyı çocukken ailesinden öğrenir.Aile Tanrı’ya ve dine saygıyı korku temelli bilinç altına sokarsa,çocuğun içindeki sevginin yerini korku alırsa,geriye ilkesiz,samimiyetsiz ve ruhsuz bir kör bir itaat kalır.Saygı sadece nüfus kağıdındaki doğum tarihine indirgendiğinde de,amacınıyitirir.
Zira insan sadece yaşa değil,yaşananlara ve deneyimlere de saygı duyar.Tartışmalarda sık kullanılan;fikrinize saygı duyuyorum ama,karşındakine de,saygı duymalısınız! gibi sözleri çok duymuşuzdur.Örneğin,Dünya Düzdür diye konuşan birisine,nasıl saygı duyabilirsiniz? Ancak saygı yerine Tolerans veya Tahammül gösterebilirsiniz.Farklı görüşleri de,olgunlukla dinleyebilen bir insan,sabırlıdır,hoş görülüdür ancak,bunun adı Saygı değildir.Zira saygıda ilahi iradenin özümüze koyduğu referans Saygı duygusu vardır,yani saygı ancak özde kabul görür. Saygının temel taşı,sevgidir,inanmaktır,değer vermektir,gönüllü kabullenmektir,
onaylamaktır.Özüne saygısı olan insan,hak edene gösterdiği saygı oranında da,saygınlığını korur.Atatürk; Saygı düzenin anahtarıdır. Nerede karşılıklı sevgi ve saygı varsa,orada itimat ve itaat vardır.İtimat ve itaatin olduğu yerde de disiplin vardır.Disiplinin olduğu yerde huzur,huzurun olduğu yerde başarı vardır.Atatürk,biz dine saygı gösteririz. Torunlarımız ve bütün cihan Türk Ordusunu ve bu orduyu içinden çıkaran Türk Ulusunu,elbette büyük bir saygıyla anacaktır.Cumhuriyet,düşünce özgürlüğünden yanadır.Samimi ve yasal olmak şartıyla her düşünceye saygı duyar.İnsanların Saygı ve Şerefinin,itaat ve uyumunun kendinden maddeten yüksek olanlar için değil,manen yüksek olanlar için Saygı gösterilmesi,insan Ruhunun gereklerindendir.Atatürk burada,kendinden manevi yüksek değerlere sahip olanlara saygı gösterilmesinin,ruhta bulunan ilahi bir iradenin gereğidir diyor.!
Tanrı hepimizi,sevgisinden ve ruhumuzda bulunan öz saygı duygusundan mahrum bırakmasın.!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: