Adem hep konuştu, artık Havva’da konuşmalı!

Adem hep konuştu, artık Havva’da konuşmalı!
Yayınlama: 29.11.2022 19:55
A+
A-

Antik yunan kötülüklerini, pisliklerini, çamurdan yaratıkları güzelliği destanlaşmış dünyanın ilk kadınına, Pandora’ya yükledi. Yunanlıların, Makedonların, Truva ile savaşmak için güzeller güzeli Helen’i vardı. Mısır aslında yıkılmazdı. Kurnaz, karizmatik, Kleopatra Mısır tahtına oturmasaydı eğer. Arjantin’e de Evita lazımdı. Fransız devriminin Olympia’sı. Yoldaşlarından kadın hakları bildirgesini ilan etmelerini istedi. İhtilalde kadınlar erkeklerden fazla savaşmışlardı. Göğüsleri açık, memeleri dışarıda. Kadınların eşitliğini istiyordu Olympia. Yoldaş erkek devrimciler, Kadın haklarını onu giyotinle tanıştırarak verdiler. Arşiment’e, Öklit’e matematikte kafa tutan mısırlı Hypatia’nın etlerini kemiklerinden sıyırarak öldürenlerin arasında kadınlar yoktu. Tina Modotti’nin yoldaşı, Frida Kahlo’nun bedenindeki acılardan çok Meksika diktatörlüğünden çektiği acılar canını yakmıştı. Lord Byron’ın deli yaftası yapıştırdıkları, modern yazılımın kurucusu Ada’nın, Britanya’da deli ilan edilmesi insaflı sayılabilirdi, otuz yıl tımarhanede tutmasalardı. Jules Verne’in 80 günde devri Alem kitabı, Nellie Bly adlı tarihin ilk resmi kadın gazetecisinin, 72 günde dünyayı gezerken tuttuğu notlardan doğmuştu. Nellie Bly, kadın olduğu için Jules Verne ondan bahsetme gereği duymadı. Bence tarihinin Azizesi ilan edilmesi gereken Bizans Kraliçesi, Theodora’nın yaptıklarına yapılan namusuzluklar, çoktan unutulup gitti. Hz. Muhammed’in torunu Sukeyne’nin doğruluğu, boyun eğmez karakteri hiçbir hoca tarafından şimdiye kadar anlatılmadı.
Burada yazamadığım daha milyonlarca yiğit kadının çektiği acılar, işkenceler, idamlar, taşlanmalar, yakılmalar, daha doğar doğmaz diri diri toprağa gömülmelerinin bir sebebi olmalı? Bugün hala kadınlara olan kinin, nefretin, aşağılamanın nedeni olmalı? Niçin bu kadar kinliyiz kadınlara? Hiç düşündünüz mü? Tüm bu vahşi tarih, kadınlara yapılan zulümlerle dolu! Antik Yunan zamanında bir kitapta Kötülük taşıyan kutuyu, Pandora adlı kadın karaktere açtırıyor yazar. Ardından kötülük yayılıyor tüm dünyaya. Kitap, sonradan insanlarca kutsallaştırılıyor. Pandora, kitabın hayali kadın karakteri artık tüm kadınların laneti oluveriyor kutsallığı ile birlikte. Sümerler medeniyetlerini ilerlettikçe, bereketin, aşkın, gücün tanrısı İnanna’yı, kendi günahlarının sebebi, suçlusu yapıyorlar. Mısır, sümer destanlarını kopyalayan Yahudilik, korku masalı anlatan Hristiyanlık, biraz sümer den biraz başka yerlerden etkilenen Müslümanlık, Adem’i kandırıp günaha sokanın Havva olduğunu söylüyor! Onların sayesinde Pandora yalnızlıktan kurtuluyor binlerce yıl sonra, hatta unutulmaya başlanıyor. Artık kötülükler onun yerine Havva ile anılıyor. Lanet, isim değiştirince daha da şiddetleniyor. Havva’nın kadınları için.
Yaratılan bu kadınlara insanlar madem bu kadar inanıyor, mübağlalı bu kadar mana yüklüyorsa eğer, onlar da konuşmalı, savunma yapmalılar! Pandora’nın yazarına, inanna’yı tanrı yapan Sümerliye, Hava’yı inanna gibi kaburgasından yaratan Adem’e sorulmalı! Madem yarattınız, madem tüm günahlarınızın sorumlusu bu kadınlar, bırakın bir kerecik te onlar konuşsun. Neden bu kadar korkuyorsunuz ki onların konuşmasından? Üç bin beş yüz yıldır duraksamadan, hep siz konuştunuz. Onlar hiç konuşmadı. Bir kere bile konuşmalarına izin vermediniz!
O halde ben soruyorum Pandoraya, Sümer’in inanna’sına, Adem’in Havva’sına, ne oldu? nasıl oldu? Bir de siz anlatın bana. Söz, dinleyeceğim ağzımı açmadan sizleri. Bunca zamandır neler diyeceklerini, neler anlatacaklarını duymak istemedik! Şimdi fark ediyorum! Yoksa zorlardık onları konuşmaları için. Bu kadar hor görmenin, acı çektirmenin, tek taraflı dinlemenin adil olmadığını, bilerek yaşadık. Günahlarımızı kadınların boynuna taktık.

Ergül Koyuncu.. 1971 Ankara doğumlu. İlk, orta, lise eğitimi Ankara'da tamamladı. Bilkent üniversitesi Turizm otelcilik bölümünden ayrıldı. Üniversite de Öğrenci Konseyinde görev aldı. Birçok demokratik toplum örgütünde ve derneklerde gönüllü görevlerde bulundu.